36 yıldır kanayan yaramız Maraş

Aradan geçen onlarca yıla ve onlarca hükümete rağmen Maraş Katliamının aydınlatılamaması Türkiye’yi yöneten egemen güçlerin, işbirlikçi burjuvazinin gericilikte, sola düşmanlıkta, mezhepçilikte, Alevi düşmanlığında birleştiklerinin kanıtı. Görülen o ki Türkiye halkları AKP eliyle azgın bir karşıdevrim saldırısına bürünen bu gerici düzeni üstünden atmadığı takdirde Maraş dosyası kapanmayacak. Dosyayı ancak halk kapatacak.

Her yer Maraş, her yer direniş

Dün (23 Aralık 2012) Maraş Katliamı’nın 34. yıldönümü dolayısıyla Türkiye’nin dört bir tarafından insanlar Maraş’a katliamı protesto etmek için yola çıktı. Sabahın erken saatlerinde Maraş’a gitmek isteyen insanları, katliamı meşrulaştırmak istercesine devletin bütün kolluk kuvvetleri (kulluk desek yeridir, polisi, ordusu) baskılarla, zorbalıklarla Maraş’a ulaşmayı geciktirmeye çalıştılar. Mersin’de de aynı uygulamalarla karşılaşıldı. Saatlerce süren keyfi kimlik kontrollerinden sonra tekrar yola çıkan Mersin otobüsleri Maraş’ın Narlı ilçesine hareket etti.

Maraş katliamını unutmadık

İşbirlikçi burjuvazi 19-24 Aralık 1978 tarihinde Kahramanmaraş katliamını 12 Eylül faşist darbesine giden yolda önemli bir dönemeç olarak tezgâhladı. Egemenler, milliyetçi-ülkücü hareketin taşeronluğuyla, gerici dinci çevrelerin katılımıyla erkek kadın, çocuk bebek, genç yaşlı ayrımı yapmadan 111 insanı katletti, 1000'in üzerinde insanı yaraladı.