Padişahlık döneminde sömürü ve baskıdan illallah eden halk, törenlerde “Zulmün artsın” diye bağırırmış. Padişah vezirine “Bana niçin 'Zulmün artsın' diye bağırıyorlar, yaptıklarım yeterince etkili değil mi yoksa?” diye sormuş. “O ne söz Sultanım” demiş vezir, “Yaptıklarınız tabii ki çok etkili. O kadar etkili ki, halk artık isyan edecek dereceye gelmiş. Zaten sözün devamı var. Onlar aslında, 'Zulmün artsın ki tez yıkılasın' diyorlar.”
Direniş
Zulmün artsın AKP. Emperyalizmin emrinde gericilik, vurgunculuk ve savaş düzenini sonuna kadar dayatmak için öylesine suçlar işledin, öylesine zulüm yaptın ki, halk önce Taksim'de, sonra bütün İstanbul'da ve ülkenin dört bir yanında ayağa kalktı. Milyonlar gayrimeşru yönetimine karşı direnişe geçti.
Zulüm
Zulmün artsın AKP. Direnişe geçenlerin bir kısmını öldürdün, yaraladın, gözlerini çıkardın, kafataslarını parçaladın, zehirledin, vurdun, kırdın, tutukladın, hepsini topluca katletmeye çalıştın. Şehir meydanlarını, parklarını işgal ettin. Dürüst işçi ve emekçilere, onurlu aydınlara, kahraman gençlere, yiğit kadınlara, kendi hâlinde sade yurttaşlara iftiralar savurdun. Zorbalıkta ve yalanda sınır tanımadın.
Zulümde kendini aştın
Zulmün artsın AKP. Sonsuza kadar işgal altında tutamayacağını bildiğin Gezi Parkı'nı dün (8 Temmuz) açar gibi yaptın. Direnişçi halk oraya gelmeye kalkınca zulümde kendini aştın. Taksim'i, İstiklal'i, Elmadağ'ı, Sıraselviler'i, Talimhane'yi cehenneme çevirdin. Tomaların, akreplerin, çevik muhafızların, özel harekâtçıların, baltacıların yanına sopalı, palalı, tabancalı yardımcıları kattın.
Hukuku, anayasayı, kanunları paspas gibi çiğnedin. 17 yaşındaki bir gencimizi komaya soktun. 80 kişiyi gözaltına aldın. Açtığını ilan ettiğin Taksim Gezi Parkı'na basın toplantısı ve forum yapmak için gitmeye çalışan Taksim Dayanışma yöneticilerini gözaltına aldın. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmak isteyen arkadaşlarımıza uydurma suçlar yüklemek üzere evlerinin kapısını kırarak kanunsuz arama yaptın.
Artık gideceksin
Bu kadar zulme rağmen, yine mecbur kaldın, Gezi Parkı'nı açtın. Artık ne yapsan boşuna. Taksim Meydanı'nı da, Kızılay Meydanı'nı da, bütün meydanları da açmak zorunda kalacaksın.
Gericiliğe son
Gericilik programını artık uygulayamayacaksın. Laikliği, bilimi, demokrasiyi daha fazla yok edemeyeceksin. İşçileri, emekçileri, gençleri, kadınları, halkları köleleştiremeyeceksin. Çocukları hurafelerinle yoğuramayacaksın.
Vurgunculuğa son
Şehirleri, ormanları, dereleri, ovaları, dağları kafana estiği gibi yabancı yerli banka ve holdinglere peşkeş çekemeyeceksin. Alnının teriyle çalışan insanlar dolar milyarderleri şebekesinin kulu kölesi olmayacak. İnsanları işsiz bırakamayacaksın, işsizlikle korkuttuğun emekçileri üç kuruşa, sigortasız, kadrosuz, güvencesiz çalıştıramayacaksın.
Savaşa son
Rant ve kâr için vatanı satan yandaşlarınla kafa kafaya verip ülkemizi emperyalizmin ve kiralık dinci çetelerin savaş üssü olarak tutamayacaksın. Suriye, Irak ve İran halklarına ölüm ihraç edemeyeceksin. Kendi halkımızı intihara ve cinayete sürükleyemeyeceksin. Halkımız komşu halklarla dost olarak bağımsız ve barışçı bir ülkede yaşayacak.
Meşruiyetin kalmadı
Artık gideceksin. Çünkü sen kendi icraatınla kendi kaderini çizdin. Halkı bezdirdin. Yönetme meşruiyetini yitirdin.
Artık gideceksin. Çünkü meşruiyetin tek kaynağı halktır. Çünkü halkla boy ölçüşemezsin. Halkın egemenliğini gasbedenler halk ayağa kalkınca işledikleri suçların hesabını verirler. İster tarihe bak, ister günümüze. Sayısız örnek gözler önünde.
Zulmün artsın AKP.