Türkiye Komünist Partisi Bursa İl Komitesi üyesi olmak iddiasıyla 12 Eylül darbesinde gözaltına alınan ve 2 Ekim 1980'de Bursa Emniyet Müdürlüğü'nün 5. katından atılarak katledilen yoldaşımız Avukat Ahmet Hilmi Feyzioğlu'nun ölümüne ilişkin soruşturma “zamanaşımı” gerekçesiyle devlet eliyle takipsiz bırakıldı.
1970'li yıllarda Bursa'da neredeyse bütün işçi direnişlerinde hem hukukçu hem de devrimci kimliğiyle yer alan Feyzioğlu, Türkiye Maden-İş Sendikası Bursa Şubesi'nin avukatlığını da yapıyordu. Militan ve özverili kişiliği nedeniyle faşistlerin ve gericilerin hışmını üzerine çeken Feyzioğlu darbeden sadece bir gün sonra polis tarafından gözaltına alındı. Siyasi şube ve MİT elemanlarınca sorgulanan ve ağır işkence gören Feyzioğlu 2 Ekim 1980'de sabaha karşı Emniyet'in 5. katından aşağı atılarak katledildi.
Avukat Feyzioğlu'nun ölümü; beraber işkence gördüğü TKP'liler başta olmak üzere, aynı süreçte gözaltında olan diğer sol örgütlerden onlarca devrimcinin gözü önünde gerçekleşmiş açık bir cinayettir. Bu kadar açık bir cinayetin üstünden yıllar geçtikten sonra bile sorgulanmaması, 12 Eylül'ün iktidar eliyle yargılanacağı iddia edilen bir dönemde; bu söylemin aslında ne kadar gayri ciddi olduğunun kanıtıdır. Sivas canilerini saklayanların Feyzioğlu'nun katlini soruşturmasını beklemek elbette gerçekçi değildir. Ama şu da unutulmamalıdır ki; katilleri ne kadar kollarlarsa kollasınlar Feyzioğlu'nun, Hayrullahoğlu'nun ve diğer devrim şehitlerinin soruşturmasını halkımız asla takipsiz bırakmayacaktır.