26 Eylül 2016
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Başsavcılığı’nın Partimiz aleyhine açtığı davada, “Türkiye Komünist Partisi 1920” olan adımızı ve “TKP 1920” olan kısa adımızı hükümsüz sayıp yasakladı ve parti sicilinden sildi.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın 22 Eylül 2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan açıklamasına göre, bu karar 26 Mayıs 2016’da iki üyenin karşıoyuyla ve oyçokluğu ile alındı.
Türkiye halkının emperyalizmin güdümündeki karşıdevrimci terör çetelerinin katliamlarına karşı mücadele ettiği; 15 Temmuz 2016 Amerikancı-Fethullahçı darbe girişiminin de kanıtladığı gibi ülkemizin bağımsızlığını, egemenliğini ve bütünlüğünü hedef alan sömürgeci ve gerici güçlerin kanlı komploları için son hazırlıklarını yaptığı günlerde alınan bu antidemokratik kararı protesto ediyoruz.
Anayasa Mahkemesi’nin görevi işçi sınıfının, şehir ve köy emekçilerinin örgütlenme ve siyaset yapma özgürlüğünü ortadan kaldırmak değildir. Emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı vatanı, cumhuriyeti, emeği savunan güçleri susturmak değildir. Aksine, Türkiye halkının anayasayla Anayasa Mahkemesi’ne verdiği görev, bağımsız, demokratik, laik, sosyal hukuk cumhuriyetini korumaktır.
Anayasa Mahkemesi’nin partimizin adını ve kısa adını yasaklama kararı demokratik hukuk esaslarına bütünüyle aykırıdır. Bu yasaklama kararını iptal ettirmek için gerekli bütün hukukî ve siyasi girişimleri hemen başlatacağız.
Türkiye Komünist Partisi 1920, işçi sınıfının, şehir ve köy emekçilerinin partisidir. Ulusal kurtuluş savaşına canla başla katılmış, bağımsız ve laik cumhuriyet için yılmadan mücadele etmiş, halkın egemenliği için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış, emeğin haklarını sonuna kadar savunmuş, her türlü sömürüye son verme amacından hiç şaşmamış, Türkiye devriminin bayraktarlığını her koşulda sürdürmüş, bağımsız, demokratik, laik, sosyal hukuk cumhuriyeti için bütün yurtsever güçlerle birlikte hep omuz omuza çalışmıştır.
TKP 1920 Mustafa Suphi, Ethem Nejat, Salih Hacıoğlu, Şefik Hüsnü, Nâzım Hikmet, Reşat Fuat, Zeki Baştımar ve İsmail Bilen geleneğinin sürdürücüsüdür. İşçi sınıfını, şehir ve köy emekçilerini yok etmedikçe kimse partimizi yok edemez. Partimiz bütün üye ve dostlarının ana sütü gibi hakkı olan adını ve kısa adını kullanma hakkını tekrar kazanacaktır.
***
Anayasa Mahkemesi’nin adımızı ve kısa adımızı yasaklama kararını, iki üyenin karşıoylarını ve partimizin Anayasa Mahkemesi’ne verdiği savunmayı okurlarımıza sunuyoruz.