ABD, İngiltere ve Fransa, yanlarına İsrail, Arabistan, Katar ve Türkiye yönetimlerini alarak Suriye'ye karşı yeni bir emperyalist saldırıya hazırlanıyor. Bu kez saldırının bahanesi, Suriye ordusunun 21 Ağustos'ta Şam yakınlarında kimyasal silah kullandığı iddiası.
Savaş komplosu
Bu iddia tam da Birleşmiş Milletler heyetinin ülkede kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını araştırmak için Şam'a geldiği gün ortaya atıldı.
Emperyalistler insan zekâsıyla alay ediyor. Asla vazgeçilemeyecek her türlü ilkesel-ahlaksal kaygı bir tarafa bırakılsa bile, Suriye ordusunun zamanlama olarak bu kadar saçma, politik olarak böylesine anlamsız, terör çetelerine karşı yoğun bir harekât yürüten meşru ordu birliklerinin aynı alanda bulunduğu dikkate alındığında mekânsal olarak imkânsız bir kötülük yaptığına inanmamız isteniyor.
Muazzam bir savaş komplosuyla karşı karşıyayız. Bu komplonun amacı, emperyalizmin Suriye'ye doğrudan saldırması lehinde kamuoyu oluşturmaktır.
İşin gerçeği
İşin gerçeği, emperyalist savaş blokunun NATO koordinasyonu ve Katar, Arabistan ve AKP aracılığı ile iki buçuk yıldan beri Suriye üzerine saldığı İhvancı ve El Kaideci çetelerin çok zor duruma düşmüş olmasıdır. Suriye halkını ve ordusunu mezhepçi katilleri kullanarak bir türlü dize getiremeyen sömürgeci efendiler, kuklalarının yok edilmesini önlemek, kan dökülmesini sürdürmek için Suriye'ye doğrudan müdahale etmeye kalkışıyor.
Yeni silah sevkiyatı
Terör çetelerine büyük kısmı tanksavar ve uçaksavar mühimmatından oluşan 400 tonluk yeni bir silah sevkiyatı da aynı çerçevede yer alıyor. Reuters haber ajansının 25 Ağustos tarihli haberine göre, söz konusu sevkiyat, bir gün önce 400 ton silah ve mühimmat taşıyan 20 TIR Türkiye'nin Hatay sınırından geçirilmesiyle yapıldı. Reuters muhabirinin konuştuğu yetkili, daha gelişmiş güdümlü tanksavar füzelerinin de yakında sevk edileceğini ve bütün bu silahların parasının Körfez ülkelerince karşılandığını söylüyor.
Direnişin merkez ülkesi
Suriye, bölgede emperyalizme ve siyonizme karşı direniş cephesinin merkez ülkesidir. Suriye'ye saldırı, bütün Ortadoğu halklarını bağımsızlıktan ve egemenlikten yoksun bırakmanın, bölgeyi etnik köken ve mezhep temelinde birbirine düşman kukla devletçiklere bölerek etkisizleştirmenin kilit adımıdır. Lübnan'da ve Irak'ta sürekli patlatılan bombalar da aynı karanlık amaca hizmet ediyor.
Suriye'ye emperyalist saldırıya göz yummak, bölgede laikliğe, bağımsızlığa, demokrasiye ve sosyalizme elveda demektir. Böyle bir tutum, enternasyonalizmden ve yurtseverlikten vazgeçmek demektir.
Haydi dayanışmaya
TKP 1920, Türkiye'nin bütün devrimci, ilerici, yurtsever ve barışçı güçlerini; bölgenin bütün devrimci, ilerici, yurtsever ve barışçı çevrelerini, bütün dünyanın antiemperyalist kesimlerini Suriye halkına karşı yeni savaş komplosunu durdurmak için derhal harekete geçmeye çağırıyor. Emperyalizmi durduralım. Siyonizmi durduralım. Gericiliği durduralım. Dünyayı dolar milyarderleri şebekesinin insafına terk etmeyelim.
Suriye halkı kazanacak. Haydi Suriye'yle dayanışmaya!