04 Ekim 2016
Dün (3 Ekim 2016) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, 21 Temmuz 2016’da ülke çapında 3 ay süreyle ilan edilen olağanüstü hâli sona ereceği 19 Ekim’den itibaren 3 ay daha uzatmaya karar verdi.
Böylece AKP iktidarı ülkeyi Anayasa Mahkemesi denetimine bağlı olmayan kanun hükmünde kararnamelerle yönetme, bütün temel hak ve özgürlükleri sınırlama yetkisini uzatmak istediğini ortaya koymuş oldu.
Olumsuz bilanço
Olağanüstü hâl uzatılmamalı, kaldırılmalıdır. Millet Meclisi AKP yönetimine 3 aylığına tanıdığı olağanüstü hâl yetkisini uzatmamalıdır. Çünkü AKP yönetimi olağanüstü hâl ilanının onaylanmasıyla edindiği olağanüstü yetkilerini kötüye kullanmıştır. Yetkilerini sadece Amerikancı-Fethullahçı darbecilere ve terör örgütlerine karşı kullanma sözü verdiği hâlde, sözünde durmamış, olağanüstü hâli halka karşı işletmiştir. Düşünce özgürlüğünü kullanan öğretim elemanlarını kamu hizmetinden yasaklamış, örgütlenme hakkını kullanan işçileri ve sendikacıları işten atmış, sendikalarının çağrısıyla iş bırakan binlerce öğretmeni açığa almıştır. Darbecilerle, terör örgütleriyle ilişkisi olmayan muhalif televizyon ve radyoları kapatmıştır.
Barışsever yazarları tutuklamıştır. Laiklik bildirisi dağıtan Hazirancıları gözaltına almıştır.
Suçlular ve suçsuzlar
Kuşkusuz Amerikancı-Fethullahçı darbecilere ve terör örgütlerine karşı kararlı olarak mücadele edilmelidir. Darbeye fiilen kalkışanları, darbeci örgütü fiilen çekip çevirenleri, mali ve örgütsel olarak bu örgütü ayakta tutanları demokratik hukuk kuralları içinde cezalandırmak gereklidir. Vatana, cumhuriyete ve halka karşı suç işleyenleri yargılamak zorunludur. Ne var ki, darbeyle ve terör suçuyla ilgisi olmayan insanları salt görüşleri nedeniyle damgalamak, işsiz bırakmak, bireysel olarak veya daha da kötüsü aile boyu cezalandırmak kabul edilemez.
AKP halkı birleştiremez
Üstelik Türkiye emperyalizmin güdümündeki darbe ve terör örgütlerinin silahlı saldırısı altındayken bile AKP yönetimi bütün halkı emperyalizme karşı birleştirecek politikalardan uzak durmuştur. Emekçilerin haklarını daha da budamaya, eğitimi imam-hatipleştirmeye, laikliği sönümlendirmeye, bağımsızlığımızı sömürgecilere çiğnetmeye, vurgunculuğu körüklemeye, özgürlüğü ve eşitliği ayaklar altına almaya, komşu halklara karşı suç işlemeye devam etmiştir.
AKP’ye olağanüstü hâl yetkisi verilemez.