Kartalkaya’da bir kayak otelinde 21 Ocak 2025 tarihinde sabaha karşı çıkan yangında maalesef 78 yurttaşımız öldü, 51 yurttaşımız yaralandı. Yakınlarını yitiren bütün yurttaşlarımıza sabır, yaralılara acil şifa diliyor, hepsinin acılarını paylaşıyoruz.
Toplumumuzu yasa boğan bu felakette, turizm belgeli işletme olarak Kültür ve Turizm Bakanlığınca düzenli olarak denetlenmesi gereken otelde yangına karşı güvenlik önlemlerinin alınmadığı belirlendi. Patronları zora sokacak düzenlemelerin merkezî olarak kaldırıldığı, kuralların gevşetildiği, gevşetilmiş kuralların bile uygulanmadığı, kamu görevlilerinin görevlerini ihmal ettiği görüldü. Yaklaşık 50 bin kişiye hizmet sunma kapasitesine sahip bölgede bir itfaiye örgütünün bile kurulmadığı anlaşıldı.
Sermayenin işleyiş mantığı
Sermaye sahiplerinin azami kâr hırsı kamu hizmetini çürütür ve çökertir. Sermayenin çok güçlendiği, siyasal iktidarla bütünleştiği koşullarda karşısına örgütlü bir işçi emekçi yurttaş muhalefeti çıkmazsa toplumda halka hizmet ruhundan, kamusal görev bilincinden eser kalmaz. Kamu görevlilerini rüşvet yoluyla düpedüz satın alan sermaye istediği gibi at koşturur, Cumhuriyet ilkelerini delip geçer, yurttaşları koruması gereken anayasayı, kanunları yönetmelikleri, tüzükleri rahatça çiğner. Sonuç felaket olur. Kapitalizmin kâr hırsı devlet ve toplum hayatını pençesine alır, yıkım ve ölüm getirir.
Kartalkaya’daki yangın faciası bu gerçeğin son örneğidir. Tekil bir olay değildir, sıklığı gittikçe artan felaketler zincirinde bir halkadan ibarettir. Önceliği yurttaşların can güvenliğine ve sağlığına değil, kapitalistlerin kârına veren düzen iflas etmiştir.
Zarardan dönmek için
Yeni felaketlerin yaşanmaması için ilk adım olarak, yangına sebebiyet veren işletme sahipleri, kapitalistlerin halka zarar vermesi kaçınılmaz olan yasadışı taleplerini derhâl yerine getirip bilimsel ölçütlere göre belirlenmiş düzenlemeleri zorunlu olmaktan çıkaran iktidar sahipleri, görevlerini ihmal eden kamu görevlileri yargılanmalı ve adalete hesap vermelidir. İkinci ve belirleyici adım ise, kapitalizme ve onunla bütünleşen siyasal iktidara karşı örgütlü mücadele etmektir. Yakınmalar, dilekler, homurdanmalar, kınamalar, beddualar işe yaramıyor.
Kartalkaya yangınının hepimize bir kez daha hatırlattığı gerçek şudur: Ne kadar mücadele, o kadar insanca yaşam. Karar bizim.