Dün (5 Kasım 2024) MHP Meclis grubunda konuşan Devlet Bahçeli, iktidar blokunun başlattığı sözüm ona “yeni çözüm süreci” ile Recep Tayyip Erdoğan’a cumhurbaşkanlığını istediği kadar sürdürme yolunu açacak anayasa değişikliğinin birbirine bağlı olduğunu itiraf etti ve bunun kendileri için tek seçenek olduğunu açıkladı.
Bahçeli, Öcalan’ın Meclise gelip “terörü bitirdiğini ve PKK’yı lağvettiğini” ilan etmesi durumunda affedilmesinde ısrarcı olduğunu belirtti. “Öcalan’ın Meclisteki 57 gölgesi” olarak tanımladığı Dem Parti grubunun Erdoğan’ı iktidarda tutma planını desteklemesi karşılığında, “Osmanlı İmparatorluğu yerel kültürleri ve etnik toplulukları bünyesinde nasıl bir arada tutup barış ve sükûnet ortamını tesis etmişse”, Türkiye Cumhuriyetinde de, “ecdadımızın ayak izleri takip edilerek aynısı yaşanabilecektir” dedi. Belediyelere atanan kayyumlar konusunda ise, “geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanları, hukuki süreçlerin sonuçlanmasını sabırla beklemelidir” diye vurguladı.
Kısacası, Bahçeli, Öcalan’ı ve Dem Partiyi Cumhur İttifakına davet ediyor. Davetinde hem havuç hem sopa var. Havuç, Öcalan’ın serbest bırakılması, Dem’in iktidar blokuna katılması, AKP ve MHP’yle birlik olmasıdır. Sopa ise, belediyelere kayyum atanması, belediye başkanlarının hapse atılması veya her an tutuklanma tehdidi altında tutulmasıdır.
Yeni Osmanlı barışı
Bahçeli, "Milli hedefimiz, tıpkısının aynısıyla Osmanlı barışına benzer bir Türk barış kuşağının kale duvarları gibi etrafımıza çekilmesi, Türk coğrafyalarının ve insanlığın tam bir huzura kavuşmasıdır” sözleriyle, planın Türkiye’nin sınırlarını genişletme hayalini içerdiğini de saklamıyor.
Oysa, Amerikan emperyalizminin ısıtıp ısıtıp iktidar sahiplerinin önüne koyduğu “Büyük Türkiye içinde özerk Kürdistan” hayalinin aslında bölgede halkları birbirine kırdıracak tuzak olduğunu Türkiye halkı da bütün bölge halkları da iyi bilir.
Yüz yıl boyunca tek kişi yönetimi
Üstelik, Bahçeli, konuşmasında, “Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri” olarak tanımladığı cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine 4 Temmuz 2018’de geçildiğini hatırlatarak 4 Temmuz 2118 tarihinde “cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişin yüzüncü yılının kutlanacağını” daha şimdiden ilan ediyor!
Demek ki, Bahçeli’nin sözcülüğünü yaptığı “yeni anayasa yoluyla yeni çözüm süreci” planı, aslında Türkiye halkını havuç ve sopayla tek kişi yönetiminin ebedîleştirilmesine razı etmeyi amaçlıyor. Havuç, terörden kurtulma, yerel kültürleri ve etnik toplulukları birlikte yaşatma, sınırların genişlemesi, barış ve sükûn vaadidir. Sopa ise, terörün sürmesidir.
Tarihsel bilinç
Türkiye halkı, havuç ve sopa politikasındaki havucun boş vaatlerden ibaret olduğunu, sopanın ise uğursuz gerçek olduğunu tarihsel deneyimiyle hiç unutmaz.
Türkiye halkı, hangi partiye yakın olursa olsun, ülkenin birliğini ve bütünlüğünü, ulusal kurtuluş ve cumhuriyet devriminin bütün kazanımlarını savunmaya devam edecektir.
Vatan cumhuriyet emek şiarını benimsiyoruz. Özgürlük eşitlik kardeşlikten asla vazgeçmeyiz. Başkasının toprağında gözümüz yok. Emperyalizmin ayartmalarına kapılmayız. İktidar blokunun sahte çözüm oyununu da sahte anayasa girişimini de mutlaka boşa çıkaracağız.