Berkin Elvan'ın 11 Mart'ta canıyla verdiği direniş çağrısına uyan kitleler yine sokakları meydanları doldurdu. Bütün ülke ayakta. AKP muhafız birliklerinin vahşi saldırıları emekçi halkın AKP iktidarından kurtulma iradesini sadece pekiştiriyor. İpliği pazara çıkmış, rezil rüsva olmuş hırsız katillerin artık halka hükmedemeyeceği düşüncesi emekçi halkı, sade insanları sarıyor. Mayıs-Haziran Büyük Halk Direnişi'nde kaşı açılan AKP bu ikinci direniş dalgasının önünde duramayacak.
Şimdi sorun, gidici Erdoğan'ın yerine onun suç ortaklarının gelmesiyle yetinmemektir. AKP'de bir vitrin değişikliğine fit olmamaktır. Erdoğan'ın yerine Gül ve Gülen'in gelmesiyle yetinemeyiz. Gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimini sürdürecek sahte değişimlerle oyalanmak bizim işimiz olamaz.
Bankaların ve holdinglerin sömürüsünden kurtulmak, insanca yaşamak istiyoruz. Adalet istiyoruz. Özgürlük istiyoruz. Eşitlik istiyoruz. Bağımsızlık istiyoruz. Demokrasi istiyoruz. Barış istiyoruz. Laiklik istiyoruz. Kardeşlik istiyoruz. Emperyalizmin oyuncağı olmaktan kurtulmak istiyoruz. Dolar milyarderlerinin arsız iktidarından kurtulmak istiyoruz.
İşte bu nedenle, bizzat halkın iktidar olmasını istiyoruz. Hangi kılığa bürünürse bürünsün, sömürücü despotların iktidarına razı olmayacağız. Hedef, görkemli halk direnişinden emekçilerin, bütün ulusal demokratik güçlerin ortak iktidarını çıkarmaktır.
Kendi kaderimizi kendimiz ele almalıyız. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. AKP'nin veya Gülen Hareketi'nin peşine takılanları uyaralım. İşçilerin, şehir ve köy emekçilerinin, gençliğin, kadınların, aydınların, Kürt toplumunun, Alevi toplumunun, bütün ezilen kesimlerin ortak iradesi iktidar olmalıdır.