11 Haziran’da Taksim Meydanı’nı işgal eden ve 12 Haziran’da gün boyu psikolojik savaşa hız veren AKP, direnişi yine de ezemeyince 12 Haziran gecesi “referandum” oyununa sarıldı.
Alet olanlar
AKP, Hasan Kaçan ve Necati Şaşmaz gibi AKP’ye göbek bağıyla bağlı iki gericiyi sahneye sürdü. Taksim Dayanışması’nı hiçbir şekilde temsil etmeyen bazı sorumsuz bireyleri de kullandı.
Erdoğan ve adamları bu kişilerle saatlerce süren bir toplantı yaptıktan sonra, AKP sözcüsü Hüseyin Çelik, bayat bir şova başladı. Satılık medyanın her kanalının canlı yayınladığı bir basın toplantısı yaptı.
Çocuk mu kandırıyorsun?
Hüseyin Çelik, direnen halka güya büyük bir lütufta bulundu. Efendim, tabii ki AKM’yi yıkacaklarmış. Bundan geriye dönüş yokmuş. Fakat Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılıp yapılmaması konusunda referandum yapabilirlermiş. Referandumu Beyoğlu ilçesi çapında mı, yoksa İstanbul çapında mı yapacaklarına sonra karar vereceklermiş. Kendileri her ikisine de razılarmış. Herkes de bu referandumdan çıkacak sonuca razı olsunmuş. E, AKP bu kadar büyük bir cömertlikle halka lütufta bulunduğuna göre,”sevgili çevreci gençler” de artık Gezi Parkı’nı terk etsinmiş.
Halk direnerek oyunu verdi
Hüseyin Çelik, halkın zekâsıyla alay ediyor. Halk Gezi Parkı için de, bütün vurgun projeleri için de, AKP’nin gerici ahlak polisliği için de, emperyalist savaş politikası için de, oyunu zaten kullandı. Hem de bunu, yaralanma, sakatlanma ve ölüm tehlikesini göze alarak yaptı. Referandum zaten AKP muhafız birliklerinin, baltacılarının tonlarca zehirli gazı, tazyikli suyu, copu, sopası, plastik mermisi, gerçek mermisi altında yapıldı.
Halkın iradesi
Bu referandumda kahraman İstanbul halkı, kahraman Türkiye halkı, “Gezi Parkı yıkılmayacak, Gezi Parkı park olarak kalacak” dedi. “AKM yıkılmayacak” dedi. “Halka karşı insanlık suçu işleyen valiler, emniyet müdürleri görevden alınacak” dedi. “Gözaltına alınan bütün direnişçiler derhâl serbest bırakılacak” dedi. “Taksim, Kızılay ve bütün şehirlerin meydanları halkın toplantı ve mitinglerine açık olacak” dedi.
Halk egemendir
Demokrasi iddiasında bulunan her rejimin, anayasasında ve Meclis duvarlarında halkın kayıtsız şartsız egemen olduğu yazar. Bizde de öyle yazıyor. Üstelik İstanbul halkı ve onu destekleyen bütün Türkiye halkı, 31 Mayıs’ta genel direnişe geçti. Ölümü hiçe saydı. Egemenliğini doğrudan doğruya, beyniyle, eliyle, ayağıyla, bedeninin bütün hücreleriyle kullandı. En gerçek referandum, halkın görkemli direnişidir. Asil sözünü söyledi, vekil ona uymak zorundadır.
Halkın iradesi önünde diz çök
Gerçek referandum yapılmıştır, halk sözünü söylemiştir. Sahte bir referandum oyununa karnımız tok. AKP egemen halkın apaçık iradesine uymalıdır. Şayet uymazsa, olacakları da halk zaten söyledi ve söylemeye devam ediyor: Tayyip istifa. Hükümet istifa.