Rusya işçi ve köylüleri, eski Rus takvimiyle 25 Ekim, günümüz takvimiyle 7 Kasım 1917'de, “Dün erkendi, yarın geç” diyen Lenin'in önderliğinde ayaklanarak kapitalist diktatörlüğü devirdi ve adım adım sosyalizmi inşa etti. Yirminci yüzyıla damgasını vuran ve sömürüsüz, savaşsız yepyeni bir dünyanın temellerini atan Büyük Ekim Sosyalist Devrimi bugün 95 yaşında.
Esin kaynağımız
Bu büyük günü kapitalizme ve emperyalizme son verme iradesiyle kutluyoruz. İnanıyoruz ki, yirmibirinci yüzyıl yeni devrimlerin yüzyılı olacak. Ekim Devrimi'nin açtığı çağ, emperyalizme ve kapitalizme karşı yeni ulusal ve sosyal kurtuluş devrimleriyle taçlanacak.
Neler sağladı
Ekim Devrimi, kapitalist diktatörlüklerin, sömürü ve savaş düzenlerinin kalıcı olmadığını gösterdi. Dünya nüfusunun üçte birini oluşturan 14 ülkede sosyalizmin kurulmasında yol gösterici oldu. Bütün kapitalist ülkelerde işçi sınıfına ve emekçilere temel sosyal hakların tanınmasını sağladı. Faşizmi yıktı. Sömürge imparatorluklarını adım adım çökertti. Sayısız ülkenin bağımsızlığa kavuşmasının yolunu açtı.
Ekim Devrimi, herkese iş, herkese sosyal sigorta ve emeklilik, herkese parasız eğitim, herkese parasız sağlık, kadın-erkek eşitliği, bütün halkların ve dillerin eşitliği, işçilerin ve köylülerin kendi kendilerini yönettiği proletarya iktidarının kurulması, eşitliğin ve özgürlüğün ayrılmazlığı gibi temel kavramları insanlığa armağan etti.
Geçici yenilgi
Ekim Devrimi, gerçekleştiği Sovyetler Birliği'nde 1991'de yenilgiye uğradıysa da bu yenilgi geçici kalmaya mahkûm bir yenilgidir. Ekim Devrimi'ni yenilgiye uğratan kapitalist-emperyalist sistem, kapitalist karşıdevrimi gerçekleştirerek sadece bir Pirus zaferi kazandı. Çünkü Ekim Devrimi'nin davası, küçük bir azınlığın değil, dünya nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfının, şehir ve köy emekçilerinin, ezilen halkların davasıdır. Ekim Devrimi'nin kazanımları işte bu büyük insanlığın kazanımlarıdır.
Ekim Devrimi'nin güncelliği
Bu davanın ve bu kazanımların yokluğunda dünyanın içine düştüğü durum, Ekim Devrimi'nin ne kadar güncel olduğunu apaçık ortaya koyuyor. Kalıcı ve gittikçe yaygınlaşan işsizlik, anne babalarından daha kötü koşullarda yaşamaya mahkûm edilen yeni nesiller, sonu gelmeyen savaşlar, dolar milyarderlerinin kârlarına kâr katılsın diye çökertilen ülkeler, yıkıma uğratılan doğa, despotizmin zincir vurduğu özgür akıl ve laiklik, kapitalist vahşetin egemenliği, zulmün ahlaksızlığı, adalet ve hukuk kavramlarının ayaklar altına alınması...
Büyük akıl tutulması
Ekim Devrimi'nin yenilgisi, sosyalizmin yokluğunda Fransız Devrimi'nin de ayakta kalamayacağını gösterdi. Kapitalizm dünyada özgürlük, adalet, hukuk, laiklik de bırakmadı. Ücretli köleliğin tek geçerli kanun ilan edildiği karşıdevrimler dünyasında din ve mezhep savaşlarına, kadın ve çocuk köleliğine, dizginsiz despotizme geri döndük. Ekim Devrimi'nin yenilgisinin insanlığın büyük akıl tutulması anlamına geldiği her geçen gün daha iyi kavranıyor.
İşçi sınıfı, şehir ve köy emekçileri, ezilen halklar yeni Ekim Devrimleri yaratarak kapitalist karşıdevrimler dönemine son verecekler.