
Yüz binlerce emekçi Türkiye’nin her yanında işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs 2025’i coşkuyla kutladı. Sömürüsüz yeni bir dünya özlemini, istibdattan kurtulmuş bir ülkede özgürlük eşitlik kardeşlik içinde yaşama iradesini dile getirdi.
İstanbul’da Kadıköy ve Kartal’da, diğer şehirlerde önde gelen meydanlarda düzenlenen miting ve yürüyüşlerde partiler, sendikalar, dernekler, sömürülen ve ezilen toplum kesimleri kendilerine özgü taleplerini yükseltirken kapitalizme, emperyalizme ve istibdada karşı birleşik mücadele talebi öne çıktı. “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” belgisi her grubun canla başla haykırdığı ortak özlemdi ama bu özlemin henüz örgütsel bir gerçekliğe dönüşmediği de belliydi.
İstanbul’da 1 Mayısla özdeşleşmiş Taksim meydanını yine işçi sınıfına ve dostlarına yasaklama inadını sürdüren istibdat, meydanları, caddeleri, sokakları bariyerlerle kapatıp metro, metrobüs, otobüs ve minibüs ulaşımını engelleyerek İstanbul halkına gün boyu eziyet etti. 1 Mayısı Taksim’de kutlamak isteyen yüzlerce yurttaşı döverek tartaklayarak gözaltına aldı.
İstibdadın zorbalığı artık halkı korkutmuyor, kendini gülünçleştiriyor. İstibdat, işçi sınıfının, şehir ve köy emekçilerinin, gençliğin, emekçi kadınların, emeklilerin ortak iradesini ezdiğini, devrimi daha doğmadan boğduğunu sanıyor ama yanılıyor. 19 Martta başlayan Saraçhane direnişinden 1 Mayısa kadar emekçi halk kitlelerinin gittikçe yaygınlaşan tepkisi, sosyalist, devrimci, ilerici yurtsever güçlerin, ortak kurtuluş belgisinin örgütsel karşılığını eninde sonunda oluşturma becerisini göstereceğine dair inancımızı pekiştiriyor. Zorbalar halkın demokratik iradesinden kaçamayacak. İstibdat elbette çatır çatır yıkılacak, halk elbette kazanacak. Özgür Taksim, özgür Türkiye’nin simgesi olacak.