İstanbul İl Örgütü'nden Şişecam işçisine ziyaret

Kristal-İş Sendika'sının örgütlü olduğu Şişe Cam fabrikası işçileri, işveren tarafından hukuksuzca işten atılmalarından beri direniyor. Ekim ayında önce Mersin'de fabrika önünde başlayan direniş, şimdi Eskişehir'den Mersin'den gelen işçilerle İstanbul Beykoz'daki Kristal-İş Sendikası önünde sürüyor. İşçiler, işten atılma sürecinde sendikanın patronla işbirliği yaptığını belirterek; sendikayı mücadeleci bir anlayışa dönmeye zorladıklarını ifade ediyorlar. İşe iadeleri için direnen işçiler eylemlerini burada bir barakada kalarak gece gündüz nöbette devam ettiriyor.

Komünistler Onbeşler'i andı

Türkiye Komünist Partisi 1920 İstanbul İl Örgütümüzün gerçekleştirdiği anma saat 14.00'de Taksim'de bulunan Yeni Sanat'ta gerçekleştirildi. Etkinlik başta Onbeşler olmak üzere hayatını devrim ve sosyalizm davasında yitirmiş tüm devrim şehitleri adına yapılan saygı duruşuyla ve parti geleneğinde olduğu üzere hep bir ağızdan Enternasyonal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

28-29 Kânunusani'yi unutma!

TKP 1920 Mersin İl Örgütü Mustafa Suphi, Ethem Nejat ve onüç yoldaşını andı. Anma etkinliği Mersin İl merkezinde gerçekleştirildi. Katılımcılar, Ulusal Kurtuluş savaşına yardım etmek ve bunu sosyal bir devrimle taçlandırmak için Bakû'dan yola çıkıp ülkeye gelen, burjuvazinin kanlı pususuyla, Karadenizde katledilen15'ler  ve tüm devrim şehitleri için saygı duruşuna davet edildi. Saygı duruşu, Enternasyonal Marşı hep bir ağızdan okunarak yapıldı.

Onbeşler katledilişlerinin 95. yılında İstanbul’da anılıyor

“Sen bunların isimlerini aklında tutma, fakat 28 Kânunisani'yi unutma!” diyen Nâzım Hikmet’in partisi Türkiye Komünist Partisi 1920, 95 yıldır 28 Kânunusani’yi yani 28 Ocak’ı 29’una bağlayan geceyi, ulusal kurtuluş mücadelesine katılmak, ulusal kurtuluşu toplumsal kurtuluşa ulaştırmak için Anadolu’ya gelen Onbeşler’i anmaya, onları ve mücadelesini hatırlatmaya devam ediyor.

Dokuz yıl oldu: Hrant Dink'i unutmayacağız

Öyleyse Hrant Dink'i anmak, emperyalizme karşı mücadele etmek demektir. Ülkemizin Suriye, Irak, İran ve Rusya halklarına karşı Amerikan-NATO üssü yapılmasını engellemek demektir. Emperyalizmin böl-yönet politikasına karşı ikirciksiz mücadele etmek demektir. Halkları birbirine kırdırma komplosuna karşı koymak demektir. ABD-NATO'nun bölge ülkelerini kantonlara ve ceplere bölme politikasını kesinlikle reddetmek demektir. Kardeş halklara din-mezhep ve ulusal köken temelinde terör uygulamayı kabul etmemek demektir.

Nâzım Hikmet 114 yaşında

Nâzım Hikmet, emperyalizmin vurucu gücü olmayı benimseyerek halklarımızı art arda katliamlara mahkûm eden dinci ve şovenist işbirlikçi terör çetelerine karşı işçi sınıfının, şehir ve köy emekçilerinin, bütün yurttaşların, bölge halklarının, devrimcilerin, yurtseverlerin, barışseverlerin yoldaşı olarak dimdik ayakta duruyor.

Düşünce özgürlüğünden asla vazgeçmeyiz

Düşünce özgürlüğünden vazgeçmeyeceğiz. Bilim insanlarımıza saygı ve sevgiyle yaklaşacağız. Halklarımızı emperyalizmin ve işbirlikçilerinin çok yönlü saldırısına karşı birleştireceğiz. Emperyalizmin uzantısı olarak hareket etmeyi çıkar yol sanan çevreleri, halklarımızın bağımsızlığını ve egemenliğini savunarak, barış içinde birlikte yaşama iradesini güçlendirerek, Türkiye'nin, Suriye'nin, Irak'ın emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı birliğini ve bütünlüğünü koruyarak etkisizleştireceğiz.

Sultanahmet katliamı

Sultanahmet katliamı, Suruç, Beyrut, Ankara, Paris katliamlarını da kapsayan kanlı zincirin yeni bir halkasıdır. Tipik bir kontrgerilla eylemi olan bu terör saldırısını yapan IŞİD adlı siyasal dinci cinayet şebekesi, ABD önderliğindeki emperyalist savaş blokunun sömürgeciliğe boyun eğmeyen halklara karşı hem koçbaşı, hem bahane olarak kullandığı kör bir alettir. ABD-NATO'nun özellikle Suriye ve Irak halklarına karşı tepe tepe kullandığı bu örgütün, yeni koşullarda Türkiye'yi daha da çökertmek ve parçalamak için daha sık kullanılacağı anlaşılıyor.

2016 başında siyasal durum değerlendirmesi

24 Temmuz darbesi Türkiye'nin iki yüz yıllık devrimci kazanımlarına yönelik tehlikeyi daha da büyütüyor. Gericilik, vurgunculuk ve savaş rejiminin Türk, Kürt, Arap, Fars ve Rus halklarına karşı oluşturduğu tehdidi daha da büyütüyor. Emperyalist savaş blokunun dünya işçi sınıfı, şehir ve köy emekçileri, sömürülen ve ezilen bütün dünya halkları için oluşturduğu tehlikeyi daha da ağırlaştırıyor.
Tehlike büyük; fakat bu tehlikeyi ortadan kaldırmak mümkündür.