İstibdat kaybedecek

16 Mayıs 2023
seçim ikinci tur

AKP ve Cumhur İttifakının adayı Erdoğan 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı seçiminde oyların yüzde 52,59’unu almıştı. 14 Mayıs 2023 seçiminde ittifakını Yeniden Refah Partisi, Hüda Par ve DSP’yle genişlettiği hâlde oyların sadece yüzde 49,50’sini alarak ikinci tura kaldı. Yani aradan geçen yaklaşık beş yılda Erdoğan ve Cumhur İttifakı, seçmenlerinin yüzde 3,09’unu kaybetti.

Meclis seçiminde ise Erdoğan’ın partisi AKP, 2018’de yüzde 42,56 oy toplamışken 2023’te oylarının yüzde 35,58’e düştüğünü gördü. Yani AKP iki seçim arasında seçmenlerinin yüzde 6,98’i kaybetti. Buna bağlı olarak, 2018’de 295 milletvekili çıkarmışken 2023’te 267 milletvekiline düştü. AKP’nin milletvekili sayısı 28 eksildi. Cumhur ittifakının milletvekili sayısı 345’ten 321’e indi. Cumhur İttifakının milletvekili sayısı 24 azaldı.

Gerçek tablo

Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakının oyları yüzde 3,09 düştü. AKP’nin oyları yüzde 6,98 azaldı. AKP’nin milletvekili sayısı 28 azaldı. Cumhur İttifakının milletvekili sayısı 24 azaldı. İstibdadın seçim bilançosu budur. Bu tablo, zafere değil düşüşe, ilerlemeye veya durumunu korumaya değil gerilemeye işaret ediyor. İstibdat kan kaybediyor. AKP oyları AKP’den kopuyor, Cumhur İttifakı içindeki müttefiklerine ve muhalefet partilerine kayıyor. AKP’nin müttefiklerine bağımlılığı artıyor.

İstibdadın gerçek seçim tablosu böyle iken istibdada muhalif sosyalist, devrimci demokrat, ilerici yurtsever güçlerin sanki seçimi istibdat kazanmış, kendileri kaybetmiş gibi moral bozukluğuna savrulması asla kabul edilemez. Evet, Meclis seçimlerini Cumhur İttifakı kazandı. Fakat iktidarın belirleyici organı Cumhurbaşkanlığı henüz ortada. Tek kişi yönetiminin yetkilerine sahip olacak kişi, sözüm ona “tek kişilik hükûmet”i cisimlendirecek olan Cumhurbaşkanı 28 Mayıs ikinci tur seçiminde belli olacak.

Haydi görev başına

Demek ki, mücadele sürüyor. Gün yılgınlık günü değildir. Gün, mücadelenin yeni evresine hazırlanma, seçimin ikinci turuna daha derli toplu çıkma, eksiklerimizi, yanlışlarımızı gözden geçirme, hâlâ Erdoğan’a ve Cumhur İttifakına oy veren halk kesimlerinin duygu ve düşüncelerini anlama, kaygılarını giderme günüdür.

Hiç unutmayalım, halkı, seçmenleri, depremzedeleri suçlamak felsefi ve ahlaki olarak yanlış, politik olarak temelsiz, stratejik ve taktik olarak bozgunculuktur. Elitizm erdem değildir, kesinlikle reddedilmelidir.

Nâzım’ın harika şiirini hatırlayalım, Hürriyet Kavgasının bilincine varalım:

HÜRRİYET KAVGASI

Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler,

dalga dalga aydınlık oldular,

yürüdüler karanlığın üstüne.

Meydanları zaptettiler yine.

 

Beyazıt'ta şehit düşen

silkinip kalktı kabrinden,

ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını

yıktı Şahmeranın mağarasını.

 

Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar.

Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.

Safları sıklaştırın çocuklar,

bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.


Cumhurbaşkanlığı seçimini 21 yıldır ülkemizin kaderine el koyanlar kazanırsa bugüne kadar ne yaptılarsa onu yapacaklardır. Üstelik bu kadar yıldır gericilik ve vurgunculukla iyice yaraladıkları ülkemizi daha büyük yıkımlara sürükleyeceklerdir. Vatana cumhuriyete ve emeğe sahip çıkan herkesin, istibdat konusunda açık seçik bilince sahip her yurttaşın derhâl 28 Mayıs seçimine duru bir anlayışla, devrimci bir ruhla, bilimsel teorimizin öngördüğü pratik çalışmalarımızı halkla paylaşma bilgeliğiyle hazırlanması gerekiyor.