
Kanunsuzluk zinciri bugün (8 Eylül 2025) kayyum heyetinin binlerce polisin eşliğinde CHP İstanbul İl Merkezine zorla girmesiyle devam etti. Kayyum heyetini içeri sokmak için, önce, CHP’ye desteğe gelen kitle bina çevresinden “süpürüldü.” Ardından, parti üyeleri, parti görevlileri, milletvekilleri, hepsi sivil yüzlerce yurttaş gazlanarak ve tartaklanarak bina dışına çıkarıldı.
İstibdat savunucuları, muhalefete karşı böylesine ezici güç kullanmalarını haklı göstermek için, “biz sadece mahkeme kararını uygulatıyoruz” diye haykırdılar. Bizzat Anayasa Mahkemesinin her makamı ve herkesi bağlayan kararlarını yıllardır uygulamayan iktidar çevrelerinin bu haykırışı kimseye inandırıcı gelmedi.
Kayyum heyeti “olanlardan biz sorumlu değiliz, biz sizin kardeşiniziz” diye haykırdı. Koca bir kitlenin darbedilmesini ve gazlanmasını sabırla bekleyip il merkezine zorla girmeyi içlerine sindirenlerin bu sözleri kimseye hitap etmedi.
Üstelik, CHP, şu andaki il merkezinin artık başka bir amaçla kullanılacağını belirterek il merkezini Bahçelievler İlçe Merkezine taşıdıklarını açıklayınca, binlerce polisin seferber edilmesiyle il merkezinin zapt edilmesi bütün anlamını yitirdi, boşa düştü. İstibdat ve kayyum heyeti kendilerini gülünç duruma düşürdüler.
Evet, her şeyi zorla çözebileceklerini sanan zorbalar gülünçtür. Zorbaların kanadı altına girerek kendi bencil amaçlarını gerçekleştirebileceklerini sananlar gülünçtür. Türkiye halkı artık zorbalıktan korkmuyor. Zorbalığı düpedüz gülünç buluyor. Bu duygu ve düşünce değişiminin Türkiye halkının istibdada karşı meşru direnişinde önemli sonuçlar doğuracağına inanıyoruz.