31 Mart 2019 yerel seçimleri, başkanlık sistemini getirmeyi öngören 16 Nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu ile ardından yapılan 24 Haziran 2018 merkezi yönetim seçimlerinin devamı niteliğindedir.
Bu yerel seçimde oylarımızı Millet Meclisinin yetkilerini kökünden budayan, cumhuriyetin içini boşaltan, Türkiye’yi tek kişinin keyfî yönetimine mahkûm eden başkanlık sisteminin yerel iktidar ayağını zayıflatmak için kullanacağız.
Dinci gericiliğin büyük şehirlerde 25 yılını dolduran despotizmine halkın demokratik iradesiyle son vermek, halkı işsizlik ve pahalılık cenderesine sokan vurgunculuğa karşı önemli bir kazanım olacağı gibi, başkanlık sistemini iptal etme, Millet Meclisinin yetkilerini iade etme, laik demokratik cumhuriyeti ayağa kaldırma mücadelesini de güçlendirecektir.
AKP ve destekçileri, salt kendi bencil çıkarları için başkanlık sistemini dayatarak Türkiye halkının Amerikancı-Fethullahçı darbeye karşı oluşan ulusal demokratik birliğini parçaladılar. Küçücük bir vurguncu oligarşinin sınır tanımaz egemenliğini kurabilmek için halkı din, mezhep ve etnik köken temelinde bölmeyi göze aldılar. Türkiye’yi emperyalizmin yoğunlaşan saldırıları karşısında zayıflattılar. Halkımızın emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı bağımsız bütün vatan, laik demokratik cumhuriyet, halkçı toplumcu düzen özlemlerini ayaklar altına aldılar.
Halkın iradesini hiçe sayan AKP ve destekçilerine oylarımızla ders vereceğiz.
Çözüm yolu
AKP yönetimi izlediği vurguncu politikalarla Türkiye’yi borç batağına itti. Ülke kaynaklarını özelleştirmelerle yabancı ve yerli büyük kapitalistlere peşkeş çekti. Sanayiyi ve tarımı çökertti. İşsizliği ve pahalılığı patlattı. Genç kuşakları geleceksiz bıraktı.
Oysa Türkiye’nin elinde sayısız imkân var. Emperyalizmin, gericiliğin ve vurgunculuğun pençesinde sürekli kan kaybetmeye mecbur değiliz. Uluslararası finans kapitale, İMF’ye, NATO’ya muhtaç değiliz. Yerli üretimi teşvik ederek, ulusal sanayi ve tarımı geliştirerek, komşu ülkelerle işbirliği yaparak bağımsız bir ekonomi kurabiliriz.
Türkiye ulusal demokratik güçlerin birliğini sağlayarak, bütün halkın iradesini somutlaştıran Millet Meclisini tam yetkili kılarak, bu Meclisin seçeceği ulusal demokratik hükümeti kurarak düze çıkabilir. Türkiye’nin işçileri, şehir ve köy emekçileri, bütün yurtsever güçleri özgürlük ve refah içinde insanca yaşama hedefine ulaşabilir.
Despotizme oy yok
Oylarımızı yerel yönetimlerde AKP ve destekçilerinin hâkimiyetine son verme hedefiyle kullanma kararımızı verirken, emperyalizm ve işbirlikçilerinin desteğini kazanmaya çalışan tutarsız muhalefet parti yönetimleri konusunda hiçbir hayale kapılmıyoruz.
Biz gücümüzü ulusal demokratik güçlerin, bütün yurtseverlerin birliğinden alıyoruz. Bütün halkımızı emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı birleştirmeye çalışıyoruz. 31 Mart 2019 yerel seçimlerini emperyalizme, gericiliğe ve vurgunculuğa karşı halkın ulusal demokratik birliğini sağlama yolunda bir adım olarak değerlendiriyoruz.
Tutarsız muhalefet yönetimlerinin zaaflarını gerekçe göstererek AKP despotizmine karşı en geniş birlik hedefinden vazgeçmeyi, okun ucunu AKP’ye değil de bu muhalefet partilerine yöneltmeyi veya 31 Mart’ta oy kullanmamayı yanlış buluyoruz.
Despotizme oy yok! Haydi vatan cumhuriyet emek için ulusal demokratik mücadeleye!