İstibdattan hayır gelmez. Hiçbir halk istibdada müstahak değildir. Eşitlikten ve özgürlükten vazgeçmek insanlıktan vazgeçmektir. Halkın akla ve bilime dayalı eğitim ve araştırma kurumları olması gereken üniversitelerin özerk olması, eşitliğin ve özgürlüğün ayrılmaz parçasıdır.
Üniversiteler kendi kendini yönetebilir, kendi yöneticilerini kendileri belirleyebilir.
“Halk için eğitim, halk için bilim” ilkesine bağlı olanlar için üniversiteler, öğretim elemanlarının öğrencilerin ve üniversite emekçilerinin katılımına dayanan özerk kurumlardır. Kendi rektörünü, dekanını, bölüm başkanını ve benzeri yöneticilerini seçmek üniversite bileşenlerinin hakkıdır.
Tepeden inme kararnameyle üniversitelere rektör atanması, üniversitenin kendi kendini yönetme, kendi yöneticilerini seçme hakkının gasbedilmesidir. Boğaziçi Üniversitesi öğretim elemanlarının, öğrencilerinin ve emekçilerinin bu gasbı protesto etmeleri en doğal haklarıdır.
Protesto hakkı
Üstelik, düşünce ve düşüncesini dile getirme özgürlüğü, basın açıklaması, toplanma ve gösteri yürüyüşü “haklı ve doğru” olma koşulundan bağımsız olarak her yurttaşın anayasal ve kanuni hakkıdır. Şiddete başvurmadan, toplumsal düşmanlığı körüklemeden sadece görüşünü dile getirdiği için protestoya katılanların gözaltına alınması haksızdır, yanlıştır, kabul edilemez.
Çözüm için
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin, öğrencilerinin ve emekçilerinin sesine kulak verilmelidir. Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinden habersiz biçimde rektör atanan Melih Bulu hemen istifa etmelidir. Protesto gösterisine katıldıkları için gözaltına alınan bütün yuttaşlar derhâl serbest bırakılmalıdır.
Kısacası, Boğaziçi Üniversitesindeki protestolar, Türkiye’nin bütün üniversitelerine reva görülen ağır hukuksuzluğa karşı haklı tepkinin dışavurumudur. Anayasaya aykırı olarak olağanüstü hâl döneminde çıkarılan kararnameyle bütünüyle iptal edilen üniversitelerin yöneticilerini seçme hakkı eksizsiz biçimde tanınmalıdır.
Devlet yönetiminde bulunanlar, bilim insanlarına, üniversite öğrencilerine, emekçilere, bütün yurttaşlara saygı duymalı, halkın efendisi değil hizmetkârı olduklarını hatırlamalıdır.