Rusya Komünist İşçi Partisi, Rusya Devlet Başkanı Putin'in 3 Aralık 2012'de Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında Suriye konusunda verdiği demeci eleştiren bir açıklama yaptı. Bölge halklarının politik İslamcı iktidarlara karşı ayağa kalkmasının yol açtığı yeni güç dengeleri çerçevesinde dikkatle irdelenmesi gereken açıklamayı okurlarımıza tam metin olarak sunuyoruz.
***
Rusya Komünist İşçi Partisi Merkez Komite'sinin Rusya Devlet Başkanı V. Putin'in Türkiye ziyareti hakkında yaptığı açıklama:
Ziyaret, özellikle Suriye hususunda cevaplar sağlamaktan çok yeni soruları beraberinde getirdi.
Medyanın aktardığına göre Putin, Rusya ve Türkiye'nin Suriye ihtilafı konusunda anlaşmaya yönelik yeni fikirlerin üzerinde durduğunu; ancak bunlar hakkında bir açıklama yapmanın henüz çok erken olacağını söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'da gerçekleştirdikleri ortak basın konferansında, Putin şu açıklamaları yaptı: "Suriye'deki durum göz önüne alındığında, orada erişilmesi geren amaçlar hususunda da olduğu gibi, bizim duruşumuz aynıdır. Buna rağmen, bu sorunu çözme yolunda uygulanacak yöntem konusunda henüz ortak yaklaşımları bulabileceğimiz bir konumda değiliz. Bazı yeni fikirler ortaya çıktı; ancak bunlar hakkında bir açıklama yapmak için henüz çok erken."
Aklı başında herhangi bir insan bu tarz açıklamalar karşısında şaşkına dönerdi. Suriye'deki durum göze alındığında "aynı duruşa" sahip olmanın anlamı nedir?
Bu zamana dek Türkiye, Suriye'deki durumu kana susamış bir diktatöre karşı halkın gücüyle gerçekleştirilen bir kurtuluş mücadelesi olarak tanımlıyordu ve Esad rejimini devirmek için bir dış müdahalenin gerekli olduğu görüşündeydi. Diğer yandan Rus yetkililer ise şimdiye kadar, dış gerici güçler tarafından desteklenen bazı silahlı grupların aslında meşru Suriye hükümetine karşı savaştıkları yönünde açıklamalar yapmaktaydılar. Bu iki açıklamaya baktığımızda aynı duruş nerededir? Taraflar belki de bazı ortak zeminlerde buluşmuşlardır. Öyleyse bu ortak zeminler nelerdir?
Erişilmesi gerekilen amaçlar bağlamında bu iki duruş tamamen örtüşmekte midir?
Halbuki Türk yetkililer askerî bir müdahale ve mevcut Suriye hükümetinin devrilmesi konularında hâlâ ısrar etmekteyken; Rusya hâlen Suriye hükümetini meşru olarak tanımaktadır ve herhangi bir dış gücün Suriye'nin iç işlerine karışmaması gerektiğini savunmaktadır. Öyleyse bu durumda hangi ortak zeminden bahsedilebilir?
Putin'in yaptığı açıklamaya göre, her iki ülkenin de Dışişleri Bakanları bu meseleyi kendi aralarında tartışmaya devam etmeleri konusunda görevlendirildi. Rus yetkililerin daha önceki ihtilaflarda (Irak, Libya) gösterdiği ahlaksız, ilkesiz pazarlıkları bildiğimizden dolayı bizler kaygılıyız. Bizler, tek suçu ABD ve İsrail'den bağımsız bölgesel politikalar izlemek olan eski bir müttefikin, yeniden bir ihanete uğramasından, ABD'nin öncülüğünü ettiği küresel emperyalizmin çıkarları uğruna böylesi bir ihanetin tekrarlanmasından korkuyoruz.
Rusya Komünist İşçi Partisi Merkez Komite
Basın Merkezi
24 Temmuz 2013, http://www.rkrp-rpk.ru/