Suriye'yi yenemezsiniz
Dünyanın emperyalist efendileri, bir kez daha kaba kuvvetin egemenliğini ilan ettiler. Kuzuyu yemeği aklına koymuş kurt misali, “Suriye'yi cezalandırma” seferine çıkacaklarını açıkladılar. Uluslararası kapitalist medya tekellerinin beyin yıkama yeteneğinden öylesine eminler ki, bağımsız ve egemen bir ülkeyi yakıp yıkmak için artık uyduruk bir kanıt arama zahmetine bile katlanmıyorlar. Akılla, mantıkla, hakla, hukukla, adaletle, uygarlıkla, çağdaşlıkla, usulle hiçbir ilgilerinin kalmadığını en görmek istemeyen gözlere bile gösteriyorlar.
Emperyalizmin amacı
Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın tek derdi bütün dünyayı yeniden sömürgeleştirmek ve köleleştirmek; uluslararası banka ve holding patronlarının kârlarına kâr katmak, bu amaçla, bütün Ortadoğu halklarını parçalayıp birbirleriyle boğuştururken İsrail'i bölgenin tek muhafızı olarak daha da güçlendirmek.
Suriye niçin hedefte
Sömürgeci Fransa'yı kovan, antiemperyalist ve antifeodal devrimle komprador kapitalizmine ve toprak ağalığına son veren bağımsız, egemen, halkçı Suriye, bölgede emperyalizme ve siyonizme karşı mücadelenin belkemiği; Filistin ve Lübnan direnişinin en büyük dostu; laikliğin ve aydınlığın kalesi; zulme uğrayan bütün halkların sığınağıdır.
Suriye, işte bu yüzden, emperyalist zorbaların hedefidir. Suriye, işte bu yüzden, siyonist sömürgeci İsrail'in baş düşmanıdır. Suriye, işte bu yüzden, çağdışı petrol krallıkları Arabistan ve Katar'ın nefret nesnesidir. Suriye, işte bu yüzden, NATO emrinde Osmanlı imparatorluğu hayalleri gören İhvancı AKP'nin can düşmanıdır. Suriye, işte bu yüzden, uluslararası karşıdevrimin ve gericiliğin hedef tahtasındadır.
Uşaklar beceremeyince
İki buçuk yıldır Suriye'nin üzerine İhvancı ve El Kaideci terör çetelerini salan emperyalistler, uşaklarının yenilgiye uğramak üzere olduğunu görünce sahneye bizzat kendileri çıkmak zorunda kaldılar. Suriye halkı ve ordusu, emperyalist blokun dinci katiller eliyle yürüttüğü “vekâleten savaş”ı başarısızlığa uğrattı. ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya işte bu nedenle meydana çıkıyor. Uşakların gücü yetmeyince iş efendilere kaldı. Ama onlar da, tıpkı uşakları gibi, boylarının ölçüsünü alacaklar.
Asıl düşman
Suriye halkının vatan savunmasının önderi Beşşar Esad dün (28 Ağustos) komutanlarına şöyle seslendi: “Sizin de bildiğiniz gibi, krizin başından beri, asıl düşmanımızın ortaya çıkmasını bekledik. Moralinizin yüksek olduğunu, her türlü saldırıya karşı koymaya hazır olduğunuzu ve vatanı kurtaracağınızı biliyorum. ABD ve müttefiklerine karşı savaştan zaferle çıkacağız.”
Suriye ve halklar kazanacak
İşte bütün dünyanın gözleri önünde, Batılı sömürgeciler, NATO, siyonist İsrail, uşak ruhlu petrol kralları, laiklik düşmanı AKP, İhvan ve El Kaide kol kola, “kimsesizlerin kimsesi” Suriye'ye saldırıyor.
Hepsinin hevesi kursağında kalacak. Mazlumun sillesini yiyecekler.
Suriye, bugüne kadar bölgede başı sıkışan her halkın sığınağı, egemenlerin zulmünden kaçan devrimcilerin barınağı oldu. Filistinliler, Lübnanlılar, Iraklılar, Türkler, Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, Dürziler, İranlılar, Mısırlılar, bütün ülkelerin devrimcileri, onlara en kötü günlerinde arka çıkan Suriye'yi yalnız bırakmayacak.
Yaşayan görür. ABD ve uşakları Suriye'yi yenemeyecek. Suriye kazanacak, halklar kazanacak.