Yüksek Seçim Kurulu, dün (10 Ağustos 2014 Pazar) yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda AKP'nin adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın oyların yüzde ellisinden fazlasını alarak ikinci tura gerek kalmadan Cumhurbaşkanı seçildiğini açıkladı.
AKP'nin sahte seçimini gericilik, vurgunculuk ve savaş rejiminin baş temsilcisinin “kazanması” sadece “malumun ilamı”dır. Her türlü baskının ve seçim hilesinin uygulandığı; hukukun işlemediği; adaletin rafa kaldırıldığı; işçi ve emekçi halkın, sade yurttaşların iradesini yansıtan bir adayın seçime bile giremediği oligarşik bir oylamadan zaten başka bir sonuç çıkamazdı.
Kabul etmeyeceğiz
İşçi ve emekçiler, sade yurttaşlar; ülke ve bölge halklarına, eşitliğe ve özgürlüğe, adalete ve barışa karşı işlediği ağır suçlar nedeniyle derhâl yargılanması gereken bir kişinin sahte bir seçimle cumhurbaşkanı ilan edilmesini asla kabul etmeyecektir. Halkımız, cumhurbaşkanlığını sultanlık-halifelik karışımı bir başkanlık rejimini zorlama girişimi için basamak yapma komplosuna baş eğmeyecektir.
Emperyalist plan
AKP'nin gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimi, dünya dolar milyarderleri şebekesinin gezegenimizi 1917 öncesine döndürme, yeryüzünü sosyalist devrimlerin ve ulusal kurtuluş devrimlerinin birikimlerinden arındırma projesinin ayrılmaz bir parçasıdır. AKP'nin başkanlık rejimini dayatma programı, emperyalist ve siyonist sömürgeciliğin, ülkeyi ve bölgeyi din, mezhep ve etnik topluluk savaşlarıyla yakıp yıkarak çökertme planı çerçevesinde gündeme geliyor.
Filistin'i taş üstünde taş bırakmadan bombalayan İsrail; Suriye, Irak ve Kürdistan'ın üstüne cehennem zebanilerini salan Arabistan, Katar ve AKP; Türkiye'yi ülke, bölge ve dünya devrimlerinin yüzlerce yıllık kazanımlarından yoksun bırakmayı hedefleyen karşıdevrimci AKP; dünya kapitalist oligarşisinin, ABD-AB-Japonya emperyalist blokunun, NATO kodamanlarının işbirlikçi uzantılarıdır.
Büyük birlik
Emperyalizme elini veren kolunu kurtaramaz. Denize düştük gerekçesiyle yılana sarılanlar, yılanın kurbanı olmaktan kurtulamazlar. Emperyalizme ve gericiliğe kendini beğendirmek için demokrasinin, laikliğin, yurtseverliğin asgarisinden bile vazgeçenler, bir kez daha görüldüğü gibi, yarı yolda kalırlar. Kurtuluşu komşu halkların felaketinde buluruz sananlar, yine kanıtlandığı gibi, halklarına ağır bedeller ödetirler.
Gün, emperyalizme ve uzantılarına karşı ülkemizdeki ve bölgemizdeki bütün sosyalist, devrimci, demokrat, ilerici ve yurtsever güçlerin birleşip mücadele etmesi günüdür. Büyük insanlığın emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı bütün kazanımlarını korumak için işçi ve emekçi kitleler içinde bilinçlenme ve örgütlenme çalışmalarımızı istifimizi bozmadan, sabırla sürdürmemiz gerekiyor.
Direniş ve devrim
Temel sosyal, siyasal ve ekonomik haklarımızı koruyacak ve geliştireceğiz. Eşit yurttaşlık haklarımızı savunacak ve pekiştireceğiz. Kadınların horon tepme, halaya durma, gülme hakkını koruyacağız. Sanatı, edebiyatı, tarihi yaşatacağız. Sadece özgürlüğümüzü değil, düpedüz yaşama hakkımızı savunacağız.
Mısır'da yenilgiye uğrayan, Suriye'de ağır yenilginin eşiğine gelen, Irak'ta ve Filistin'de halkların sabırlı mücadelesiyle uğursuz amaçlarına ulaşamayan cehennem zebanilerini Türkiye'de de alt edeceğiz.
Cumhurbaşkanlığına geçerek topyekûn karşıdevrim için meşruiyet kazandığını sananlar, er geç yanıldıklarını göreceklerdir. Karşıdevrimci vahşetin çağrısı, halkın meşru iradesine dayanan direnişin ve devrimin önünde tutunamayacak.