
Abdullah Öcalan bugün (27 Şubat 2025) İmralı’ya giden DEM heyeti aracılığıyla yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nda, PKK’nın kongresini toplayarak silah bırakmasını ve kendini feshetmesini istedi.
PKK’yı “Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı isyan ve şiddet hareketi” olarak tanımlayan Öcalan’a göre, PKK’nın “aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan, ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.”
Türklerin ve Kürtlerin bin yılı aşan tarih boyunca “varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan hep bir ittifak içinde kalmayı” zorunlu gördüklerini belirten Öcalan, “kapitalist modernite”nin son iki yüz yıldır bu ittifakı parçalamayı esas gaye edindiğini vurguladı.
PKK’nın “anlam yoksunluğuna” uğradığını ve “ömrünü benzerleri gibi tamamladığını” savunan Öcalan, barış, ortak yaşam ve demokratik toplum çağrısında bulundu.
Devlet Bahçeli’nin “çağrı”sına, Cumhurbaşkanının “iradesi”ne ve diğer siyasi partilerin Bahçeli’nin çağrısına dönük “olumlu yaklaşımı”na değinen Öcalan, demokrasi dışı bir yol olmadığını, demokratik uzlaşmanın temel yöntem olduğunu belirtti ve Cumhuriyetin “demokrasiyle taçlandırılması”nı istedi.
Türkiye, bölge ve dünyadaki karmaşık ortamda Öcalan’ın yaptığı çağrının siyasal ve örgütsel karşılığının ne olduğunu yakından izleyeceğiz. Barış için, Türk-Kürt kardeşliği için, demokratik toplum için, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı mücadele için, halkların birliği için, vatan cumhuriyet emek için söz değil eylem!