Mısır'da gerici-faşist ayaklanmanın ilk yenilgisi

19 Ağustos 2013
Mısır'da gerici-faşist ayaklanmanın ilk yenilgisi

Mısır'da gerici-faşist İhvan (Müslüman Kardeşler) örgütünün başlattığı karşıdevrimci ayaklanma dördüncü gününde ilk yenilgisine uğradı.

Kahire'nin Rabiatül Adeviye ve Nahda meydanlarını işgal ederek silahlı kampa çeviren İhvan, bu kampların 14 Ağustos'ta ordu güçleri tarafından dağıtılması üzerine ülke çapında başlattığı isyanda, valiliklere, karakollara, okullara, sol ve laik güçlerin güçlü olduğu işçi sınıfı semtlerine silahla saldırdı. Kiliseleri, müzeleri, Hıristiyan yurttaşlara ait işyerlerini yaktı. Yaptığı her terörist saldırıyla işçi ve köylü kitlelerinin, sade yurttaşların, yurtsever aydınların, din diktatörlüğü istemeyen herkesin öfkesini daha da üzerine çekti.

Geri adım
Devrimci ve ilerici güçler başta olmak üzere geniş halk kitlelerinin desteğini alan ordunun kuşattığı İhvancı terör çeteleri, toplu ayaklanma stratejisini terk etmek zorunda kaldı. İhvan, 18 Ağustos'ta (dün) yaptığı açıklamada, “güvenlik gerekçesiyle” Kahire'de o gün eylem düzenlemekten vazgeçtiğini, eylemlerini Kahire dışında yoğunlaştıracağını açıkladı.

Ancak İhvan'ın bu geri adımı, halkın demokratik iradesini kabul etmek, terörizmden vazgeçmek anlamına gelmiyor. Aynı gün geç saatlerde, Sina yarımadasında El Ariş-Refah yolu üzerinde pusuya düşürülen iki polis minibüsüne düzenlenen RPG'li saldırıda 25 polis öldü, 2 polis yaralandı.

Müdahale ve istila çağrısı
Daha önce kendisine oy vermiş kesimlerin de desteğini bir yıllık gericilik, vurgunculuk ve işbirlikçilik icraatıyla kaybeden İhvan, elinde tuttuğu iki silahlı kampı, ABD ve AB'nin Mısır'a emperyalist müdahalesine imkân sağlamak için kullanıyordu.

Emperyalist yönetimler, İhvan'ın devrilmesinden sonra, ezilmemesi ve iktidar koalisyonunda tutulması için “arabuluculuk” adı altında sistemli çaba gösterdiler. Halk devrimini “askerî darbe” olarak damgalayan, gerici-faşist İhvan'ı “askerî darbeye karşı direnen demokratlar” olarak sunan dünya kapitalist medyasının psikolojik savaşını da yöneterek İhvan'ı halkın öfkesinden korumaya çalıştılar.
Ne yaptılarsa fayda etmedi. Silahlı İhvan kamplarını boşaltma kararı, emperyalizmin baskısıyla iki kez ertelendiyse de, sonuçta halkın eğilimi ağır bastı. 14 Ağustos'ta karar uygulandı.

Kendisini başa getiren, iktidarda tutan, devrilmemesi için her şeyi yapan emperyalist blokun koruma çabaları boşa çıkıp silahlı kamplar boşaltılınca isyan başlatan İhvan, Mısır'ın Batılı güçler tarafından istila edilmesi için açık çağrı yaptı.

Göze alamadılar
Ne var ki, Mısır halkı İhvan gericiliğine ve faşizmine karşı öylesine birleşmişti ki, emperyalistler bunu yapabilecek durumda değildi. ABD, Mısır'la ortak askerî tatbikatı iptal etti, yoğun siyasal ve diplomatik baskı yaptı, Mısır'a askerî ve ekonomik yardımların “gözden geçirilmekte olduğunu” ilan etti. AB de, aynı şekilde, siyasal ve diplomatik baskı yaptı, Mısır'ı ekonomik yaptırımlar uygulamakla tehdit etti. En azından şimdilik, daha öteye gidemediler.

Efendilerinin kendisini kurtaracak doğrudan bir istilayı başlatamadığını gören ve kitle desteğini kaybettiği için çok zor duruma düşen İhvan, şimdi daha uzun vadeli yeni taktikler arayışında.