
Kanunsuzluğun kanunsuzluk doğurduğunu biliyoruz. Aynı şekilde, kanunsuzluğa göz yummak da kanunsuzluk doğurur.
Hatırlanacağı gibi, Yüksek Seçim Kurulu, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2 Eylül 2025’te verdiği, CHP İstanbul il yönetimine kayyum atanması ve İstanbul ilçe kongrelerinin durdurulması kararına CHP’nin yaptığı itirazın kayyum atanmasına ilişkin bölümünü “görev alanıma girmiyor” gerekçesiyle reddetmiş, ilçe kongrelerinin durdurulmasına ilişkin bölümünü ise kongrelerin durdurulmasını “tam kanunsuzluk” sayarak kabul etmişti.
YSK’nın 5 Eylül 2025 tarihli bu kararını değerlendirirken şöyle demiştik:
“Yüksek Seçim Kurulunun kayyum kararına itirazı reddetmesi, Anayasa ve Siyasal Partiler Kanununda tek başına kendisine tanınan yetkinin yetkisiz ve ilgisiz bir organ tarafından kullanılmasına razı olması anlamına geliyor. Üstelik, yok hükmünde olan ve tamamen geçersiz olan bir işlemin bir süre sonra daha geniş ölçekte tekrarlanmasının yolunu açıyor, yani, daha da büyük bir ‘tam kanunsuzluğa’ geçit veriyor.
“Yüksek Seçim Kurulunun maalesef hukuki olarak bu kadar vahim bir davranışı benimsemesi karşısında, kongrelerin durdurulmasına ilişkin doğru kararından teselli bulmak mümkün olmuyor. Çünkü burada denge değil büyük bir dengesizlik var, tarafsızlık değil küçük bir hukuki ödünle devasa hukuksuzluğu gizleme çabası var.”
Öykünün devamı
YSK’nın kayyum atama kararına göz yumması sonrasında ne oldu peki? Kendisine alan bulan mahkeme, bu kez yine YSK’nın 9 Eylül 2025 tarihli kararıyla 24 Eylül 2025’te Sarıyer ilçe Seçim Kurulunun denetiminde yapılması planlanan CHP Olağanüstü İstanbul İl Kongresini durdurma kararı verdi. Kongrenin toplandığı gün, kararını, “gereğinin yapılması için” İstanbul Valiliğine ve Sarıyer İlçe Seçim Kuruluna tebliğ etti.
Bu durdurma kararı üzerine, ne yapılması gerektiğini soran Sarıyer İlçe Seçim Kurulunun başvurusunu görüşen YSK, başlamış kongrenin durdurulmasının Anayasaya ve siyasal parti seçimlerine ilişkin mevzuata aykırı olduğunu belirterek kongrenin devam etmesine karar verdi.
Böylece CHP Olağanüstü İstanbul İl Kongresi tamamlandı. Görevden uzaklaştırılan CHP il yönetimi tekrar seçildi.
Kongrenin yapılması, CHP yönetiminde “artık hukuksuzluklar sona erdi” iyimserliğini doğururken, CHP’nin görevden uzaklaştırma ve kayyum atama kararını veren mahkemeye yaptığı itirazının görüşüldüğü bugünkü (26 Eylül) duruşmada mahkeme kararında ısrar etti. Görevden alma ve kayyum atama kararının yürürlükte olduğuna hükmetti.
Ne tuhaf! CHP İstanbul il yönetiminde şu anda biri kongrece seçilmiş, biri mahkemece atanmış iki kurul var!
Öykü sürüyor.
Kanunsuzluğa bir alanda göz yumanlar, kanunsuzluğu bir şekilde “sınırladıklarını” sanıyor olabilirler fakat aslında kanunsuzluğun yeni alanlara yayılmasının yolunu açarlar. Kanunsuzluğa karşı her alanda tavizsiz mücadele her kurumun, her yurttaşın görevidir.