11 yıllık AKP iktidarı temellerinden sarsılıyor. Mayıs-Haziran 2013 Büyük Halk Direnişi'yle başlayan süreçte işçi sınıfımız ve emekçiler AKP düzeninin sömürüden, savaştan, gericilikten, ranttan ve yolsuzluktan beslenen bir diktatörlük olduğunu daha iyi görmüş “bu böyle gitmez” diyerek özgürlük, demokrasi ve eşitlik yolunda kitlesel önemli bir hamle yapmıştı.
Gelinen noktada AKP iktiadarı ve onun kibirli “patronu” Recep Tayyip Erdoğan ne yapsa, hangi yalanın arkasına sığınsa dikiş tutturamamaktadır. Son olarak dün (24 Şubat) Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan’ın sızdırılan yeni ses kayıtlarında 17 Aralık günü milyon dolarları nasıl iç edeceklerine ilişkin yaptıkları telefon görüşmesi açığa çıktı. Tek bir konuşma bile bugüne kadar giden soygun düzenini ve emekçilerin sırtından elde edilen haksız kazancın boyutunu görmeye yetiyor.
Bugün Başbakan'ın grup toplantısında yaptığı montaj iddiası da son 11 yılda yaptıkları onca yolsuzluğu ve haksızlığı örtmeye yetmeyecektir. AKP'nin ve Gülen Cemaati'nin ülkemizi ve milyonlarca Türk ve Kürt emekçiyi getirdiği karanlık nokta ortadadır. AKP Hükümeti'nin istifası artık bir zorunluluk olmuştur. 11 yıl içerisinde ülke kaynaklarını ulusal ve uluslararası sermayeye peşkeş çekenler gecikmeksizin halkın önünde bir bir hesap vermelidir. Ülkemizi bir ahtapot gibi sarmış olan gericilik bütün unsurlarıyla iktidardan ve devlet kurumlarından uzaklaştırılmalıdır.
Bu talepleri hayata geçirmek için başta işçi ve emekçiler olmak üzere tüm halkımızı bugünden itibaren daha kuvvetli bir şekilde haklarına ve geleceğine sahip çıkmaya, gericilerden, vurgunculardan, işbirlikçilerden ve savaş rejiminden hesap sormaya, meydanlara inmeye çağırıyoruz.