Halepçe'yi andık

17 Mart 2013
Halepçe'yi andık

16 Mart 1988 tarihinde Irak ordusunun Halepçe'ye yönelik kimyasal saldırısında öldürülen Kürt halkını andık.

Halepçe katliamı, ABD önderliğindeki emperyalist blokun bölge halklarını birbirine kırdırma politikası çerçevinde kışkırttığı İran-Irak savaşının (Eylül 1980-Ağustos 1988) son dönemlerinde yapıldı. Emperyalist blok o sırada Irak'ı destekliyordu. Bu desteğin içinde Irak ordusunu askerî danışmanlarla yönlendirmek de vardı.

Sınırı geçen İran ordusunun hücumuna dayanamayan Irak ordusu geri çekilince Kürt peşmerge güçleri Halepçe'nin yönetimini ele aldı. Bu stratejik kentin Irak ordusunun elinden çıkmasının İran'a büyük avantaj sağlayacağını belirten Amerikalı danışmanların tavsiyesiyle, Irak ordusu Halepçe'yi kimyasal bombalarla vurdu. Saldırıda çoğu sivil binlerce insan öldü ve yaralandı.

ABD yönetimi, o dönemde yaptığı açıklamada, saldırıdan Irak'ı değil, İran'ı sorumlu tuttu. Dünya kapitalist medyası da ABD doğrultusunda yayın yaptı. Ülkemizde Turgut Özal yönetiminin güdümlediği yatık medya da aynı tutumu takındı.

ABD ve dünya kapitalist medyası, Halepçe konusundaki tutumunu ancak İran-Irak savaşı bittikten ve Irak ABD'nin çıkarlarına dokunmaya başladıktan sonra değiştirdi. Irak'ın ABD uydusu Kuveyt'e girmesini bahane ederek 1990'da Birinci Körfez Savaşı'nı başlatan ABD, Halepçe'nin Irak tarafından gerçekleştirilen bir katliam olduğunu ilan etti. Irak'ı uçuşa yasak bölge, ikide bir bombalama, ambargo ve ablukayla yıllarca zayıflattıktan sonra 2003'te bu ülkeyi sömürgeleştirmek için giriştiği işgal savaşını meşrulaştırmak amacıyla da Halepçe'yi sahtekârca kullandı.

Komünist ve devrimci demokrat güçler, bütün ilerici insanlıkla birlikte, Halepçe katliamını daha ilk günden itibaren lanetledi ve Kürt halkının acısına ortak oldu. Katliamı yapanları ve yaptıranları da, bu katliamı ancak işlerine geldiğinde hatırlayan ikiyüzlü egemenleri de unutmayacağız.

Halepçe katliamını 25. yılında da, tıpkı ilk gününde olduğu gibi, lanetliyor, Kürt halkının bölge halklarıyla birlikte kendi topraklarında eşit, özgür ve egemen yaşama iradesini destekliyoruz.