Gezi 12 yaşında

31 Mayıs 2025
Gezi 12 yaşında

İstanbul halkı 31 Mayıs 2013’te Taksim Gezi Parkında gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine karşı ayağa kalktı. Yüz binlerce emekçinin İstanbul’da ayağa kalkması, ülke çapında milyonlarca insanı, geniş halk kitlelerini harekete geçirdi. Mayıs-Haziran 2013 Büyük Halk Direnişi işte böyle ortaya çıktı.

Gezi halktı. Gezi, halkın egemenliğini zorbalık ve hileyle gasbeden kapitalist-feodal oligarşiye karşı halkın demokratik başkaldırısıydı. Gezi, Vatan Cumhuriyet Emek savunmasıydı. Gezi, yok olduğu iddia edilen Devrimin ayak sesiydi. Gericiler, vurguncular ve NATO’cu savaş kışkırtıcıları bu yalın gerçek yüzünden 31 Mayıs tarihinden hâlâ korkuyor. Bugün de gördüğümüz gibi, Gezi Parkını ablukaya alıyor, Taksim meydanını kapatıyor, İstiklal Caddesini boşaltıyor.

Bütünsel bakış

Fakat gerçeğin bütününe bakma serinkanlılığını göstermek zorundayız. İktidar çevreleri Gezinin 12 yıl dönümü olan bugün, 31 Mayıs 2025’te halkın iradesine bir kez daha saldırma cüretini kendinde buluyor. Halkın muhalefetini ortadan kaldırma, CHP’yi dağıtma, başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere muhalif belediyelere çökme harekâtını 47 kişiyi daha gözaltına alarak sürdürüyor.

İktidar çevrelerinin 31 Mayıs korkusuna eşlik eden bu cüret, gücünü Gezinin temel taleplerinden hiçbirinin gerçekleşmemiş olmasından alıyor. Sadece Gezinin değil, Gezinin önceli olan Nisan-Mayıs 2007 Cumhuriyet Mitinglerinin de, Gezinin ardılı olan Mart 2025 Saraçhane Direnişinin de temel talepleri henüz karşılanmadı. AKP iktidarda kaldığı gibi, iktidarını daha da genişletti ve istibdada dönüştürerek derinleştirdi.

Eksiklerimizi tamamlayalım

AKP ekonomiyi çökertti. İşsizlik yoksulluk ve pahalılığı yıllardır derinleştiriyor. Emekçi halkı acımasızca yoksullaştırırken kapitalist-feodal efendileri arsızca zenginleştirdi. Eşitlik özgürlük kardeşlik, akıl bilim çağdaşlık yerine Ortaçağ özlemcisi gericiliği ve karşıdevrimciliği egemen kıldı. Suriye’yi terörizm eliyle emperyalizme ve siyonizme teslim etti. Emperyalizmle işbirliğini arttırarak ülkenin ulusal birliğini ve güvenliğini tehlikeye düşürdü. Hepsinden önemlisi, geniş kitleler, yüz binlerce ve milyonlarca yurttaş AKP iktidarına karşı 2007’de, 2013’te, 2025’te olmak üzere üç kez harekete geçmesine rağmen iktidar hâlâ yerinde duruyor.

Gezinin 12. yıl dönümünde, maalesef bu tutarsızlığa yol açan eksiklerimizi hızla tamamlamak zorundayız. Özellikle işçi sınıfını, şehir ve köy emekçilerini, bütün yurtsever kesimleri örgütleme ve kitle içinde örgütlenme çalışmalarımızdaki yetersizliğimizin üstesinden gelmeliyiz. Durumu irdelemeli ve gerekli adımları atmalıyız. Devrimci sorumlulukla bütün ulusal demokratik güçleri istibdada karşı birleştirme becerisini göstermeliyiz.