31 Mayıs 2013’te İstanbul Gezi Parkında ayağa kalkan yüz binlerce emekçi, ülke çapında milyonlarca insanın gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine karşı harekete geçtiği Mayıs-Haziran 2013 Büyük Halk Direnişini tutuşturdu.
Gezi devrimin habercisiydi. Gezi halkın gasbedilen egemenliğini eline almasının müjdecisiydi. Egemenlerin 31 Mayıs korkusu işte bu yüzden hâlâ devam ediyor. Her 31 Mayısta Gezi Parkı ablukaya alınıyor, Taksim kapatılıyor, İstiklal Caddesi kuşatılıyor.
Fakat egemenlerin hiçbir çabası 31 Mayıs 2013 Gezi gerçeğini halkın belleğinden silemedi.
Türkiye halkı, 31 Mayıs 2013’ün 11. yıl dönümünü Büyük Halk Direnişinin temel taleplerinden hiçbirinin karşılanmadığını bilerek, Direnişe yol açan bütün sorunların istibdat yönetiminde daha da ağırlaştığını görerek kutluyor. Gericilik “maarif müfredatı” saldırısıyla sürüyor. Vurgunculuk şehir ve köy emekçilerini hızla yoksullaştıran, emeklileri ve işsizleri ekonomik soykırımla karşı karşıya getiren faizci yıkım politikalarıyla derinleşiyor. Savaş politikaları, NATO’culukta ısrar eden, İncirlik ve Kürecik üslerini Amerika ve İsrail’in hizmetinde tutan sözüm ona dengecilik kılıfında yürüyor.
Halkın oyuna sadık kalın
Daha iki ay önce 31 Mart 2024’te yerel seçimlerde istibdada hayır diyen Türkiye halkı, istibdatla uzlaşmayı değil, mücadele edilmesini istiyor. İstibdat Cumhuriyetin yıkımıdır. Özgürlüğün eşitliğin kardeşliğin inkârıdır. Aklın bilimin çağdaşlığın düşmanıdır. Laikliğin, demokrasinin, toplumculuğun, planlı kalkınmanın, hukukun, dayanışmanın yok edilmesidir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün, toplantı ve gösteri hakkının, sendikal ve siyasal örgütlenme serbestliğinin bastırılmasıdır. Sokak hayvanlarına yaşama hakkının bile çok görülmesidir.
İstibdat anormaldir. Bağımsız bütün laik demokratik sosyal hukuk cumhuriyeti normaldir. Normale kavuşmak için anormale son vermek gerekir. Anormal olan sadece istibdat değildir. Anormalle uzlaşmak, onunla gelecek hayali kurmak da anormaldir.
“Normalleşme” adı altında istibdat yönetimine vurgunculuğu sürdürme, gericiliği azdırma, Gezi hükümlülerini içeride tutma, 1 Mayısçıları içeriye atma, emperyalizme hizmet imkânı tanıyanlar, halkın meşru talepleri doğrultusunda hareket etmiyorlar. İktidarı paylaşma ham hayaline kapılarak istibdada zaman kazandıranlar kişisel ve örgütsel hesapları açısından bile ne kadar yanıldıklarını kısa sürede göreceklerdir.
Gezinin 11. yıl dönümünü, istibdada karşı mücadeleyi sürdürme, Türkiye’nin bütün ulusal demokratik güçlerini Vatan Cumhuriyet Emek şiarı çevresinde birleştirme iradesiyle kutluyoruz.