Amerika, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine sunulan Gazze’de ateşkes tasarılarını veto etmekten nihayet vazgeçti. Güvenlik Konseyinin beş sürekli üyesi dışında kalan on seçilmiş geçici üye Cezayir, Ekvador, Guyana, Güney Kore, İsviçre, Japonya, Malta, Mozambik, Sierra Leone, Slovenya adına Mozambik’in sunduğu, Rusya ile Çin’in desteklediği, Ramazan ayının kalan günlerinde ateşkes uygulanmasını ve insani yardımlara izin verilmesini öngören tasarısına çekimser kaldı. Fransa ve İngiltere’nin de desteklediği tasarı böylece tek bir çekimser oya karşı 14 üyenin olumlu oyuyla 25 Mart 2024’te karara dönüştü. İsrail sömürgecilerinin Filistin halkına yönelik soykırım saldırısının 171. gününde kabul edilen bu karar, uluslararası hukuka göre bağlayıcı nitelik taşıyor.
Amerika, İsrail’in soykırım saldırısını kayıtsız şartsız desteklediği için, dünya halklarının ve soykırıma ortak olmak istemeyen devletlerin ağır tepkisini çekmiş, siyasal ve diplomatik açılardan yalnızlaşmıştı.
Amerika manevra yapıyor
Ne var ki, Amerika çekimser oy kullanırken yaptığı açıklamada “kararın bağlayıcı olmadığını” açıkladı. Amerika’nın bu açıklaması hiçbir şekilde hukuk değeri taşımıyor fakat kararının samimiyetten yoksun diplomatik bir manevra olduğunu ortaya koyuyor. Amerikan yönetimi, ateşkes tasarını bu kez veto etmeyip çekimser oy kullanırken aslında soykırıma destek olmaktan vazgeçmiyor, sadece dünyanın baskısını hafifletmeye, böylece yalnızlıktan kurtulmaya çalışıyor. Birleşmiş Milletler Sözleşmesini ayaklar altına alan bu hukuksuz açıklamasıyla Amerika, Güvenlik Konseyi kararını etkisizleştirdiği gibi İsrail’e karara meydan okuma fırsatı yarattı. İsrail hemen ateşkesi kabul etmeyeceğini ve saldırılarını sürdüreceğini fütursuzca ilan etti.
Eylemci özne yoksa irade, hukuk, karar yok
Kısacası, İsrail soykırımı sürdürüyor, Filistin halkını sistemli olarak öldürüyor. Amerika ise İsrail’i korumaya devam ediyor. Dünya halklarının iradesi, uluslararası hukuk göz göre göre çiğneniyor. Yine çıkmazdayız. Halkların iradesi, iradeyi hayata geçirecek özne ister. Uluslararası hukuk, hukuku uygulayacak eylemci güç ister. Yoksa irade kendimizi iyi hissettirecek niyet beyanından, hukuk çokbilmiş büyüklerin oyunundan, olumlu kararlar kâğıt parçasından ibaret kalır.
Bunu kabul edemeyiz. İnsanlık bu çıkmazı aşacak. Başta İsrail’in komşuları olmak üzere soykırıma ortak olmak istemeyen bütün devletlerin İsrail’e silah ambargosu ve ekonomik yaptırım uygulaması, onunla diplomatik ilişkileri kesmesi gerekiyor. Amerika’nın desteği sürdükçe İsrail sömürgecilikten, soykırımdan vazgeçmeyeceğine göre, bütün bu güçlerin İsrail sömürgeciliğinin kolunu kanadını kıracak ortak bir askerî harekât düzenlemeyi gündeme alması, İsrail’in karşısına birleşik bir orduyla çıkmayı ciddiyetle planlaması gerekiyor.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten beri öldürdüğü insan sayısı 32 bini, yaraladığı insan sayısı 74 bini geçti. Bombalanan binaların yıkıntıları altında kalan ve ölü bedenlerine hâlâ ulaşılamayan 7 bin insan var. Eylemsizlik Filistin halkını da uygarlığı da insanlığı da öldürüyor.