Türkiye egemen sınıflarının İttihat ve Terakki Partisi yönetimi eliyle 98 yıl önce 24 Nisan 1915'te başlattığı Ermeni soykırımının kurbanlarını saygıyla anıyoruz.
Türkiye işçi sınıfının enternasyonalist şairi Nâzım'ın deyişiyle “Türk halkının alnına kara leke süren” Ermeni soykırımı, Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı'nın yarattığı elverişli ortam içinde yapıldı. Egemen Türk burjuvazisi, büyük toprak beyleriyle birlikte düzenlediği tehcir ve katliamla Ermeni ulusunun eşit haklar, özerklik ve bağımsızlık taleplerini “kökten çözme” yoluna gitti. Yüzbinlerce insanı toprağından sürdü, katletti. Geride kalanları kimliğini ve kültürünü inkâr etmek zorunda bıraktı.
Türk burjuvazisi, işlediği bu insanlık suçunu, aynı zamanda, sistemli yağmayla birleştirdi ve ilkel sermaye birikim sürecinin çok önemli bir bileşenine dönüştürdü. Ermeni mülklerine el koyarak ekonomik gücünü katladı, siyasal ve kültürel egemenliğini pekiştirdi.
Mustafa Suphi'lerin Türkiye Komünist Partisi, Ermeni ulusuna uygulanan vahşeti daha en başından mahkûm etti. Burjuvazinin tehcir ve katliam politikasını teşhir etti. Halklar arasındaki sorunların çözüm yönteminin enternasyonalizm olduğunu vurguladı. Emperyalist, kapitalist, şovenist ve militarist yaklaşımları reddetti.
İşte bu nedenle Ermeni işçileri ve aydınları, etnik köken, ırk, dil, din, mezhep, kültür farkı gözetmeden işçi sınıfının birliğini, halkların kardeşliğini ve dostluğunu savunan TKP'nin örgütsel yapısının her kademesinde ve bütün çalışmalarında özveriyle yer aldı. Emperyalizm yardakçısı işbirlikçi liberallerin hiçbir iftirası, bu tarihsel gerçeği silemez, TKP'nin enternasyonalist platformunu karalayamaz.
Ermeni ulusunun acısını paylaşır ve soykırımının kurbanlarını saygıyla anarken bir kez daha vurguluyoruz ki, Türk burjuvazisinin işlediği vahşetin tekrarlanmasına izin vermemek için, enternasyonalist bilinci halk kitleleri içinde yaymak üzere her gayreti göstermeye devam edeceğiz. Şovenizmi kesin olarak reddediyoruz. Baskı, cinayet, katliam ve savaşı ulusal sorunun çözüm yolu olarak asla kabul etmeyeceğiz.