Türkiye ve dünya edebiyatına sayısız eserler kazandıran büyük yazar Yaşar Kemal'i bugün (28 Şubat 2015) kaybettik.
6 Ekim 1923'te Çukurova'da, Adana'nın Kadirli ilçesine bağlı Hemite köyünde Van'dan göç etmiş bir Kürt ailenin çocuğu olarak doğan Yaşar Kemal, ortaokul son sınıftayken okulu bırakmak zorunda kaldı. Tarım işçiliği, arzuhalcilik, vekil öğretmenlik, kütüphane memurluğu yaptı.
Siyaset ve edebiyat
Yaşar Kemal, 1940'ların başında Adana'da Türkiye Komünist Partisi üyesi devrimcilerle tanıştı ve sosyalizmi benimsedi. 1950'de komünizm propagandası yapmak “suç”undan tutuklandı ve Kozan hapishanesinde bir yıl hapis yattı. 1962 yılında Türkiye İşçi Partisi (Birinci TİP) üyesi oldu. 1960'ların görkemli devrimci yükseliş döneminde bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde yer aldı. 1973'te Türkiye Yazarlar Sendikası'nın kurucularından biri oldu; 1974-1975'te sendikanın ilk dönem genel başkanlığını yaptı.
Yaşar Kemal, halk masalları, destanları ve efsaneleri ile Türkiye ve dünya edebiyatının köklü bilgisini keskin gözlem gücüyle birleştirdi; emek ve yeteneğini emekçi halka dostluk ruhuyla yoğurarak dünya edebiyatını zenginleştirdi.
Devrimci vasiyet
Türkiye'nin bağımsız ve demokratik bir ülke olması, işçi sınıfının kapitalist sömürüden kurtulması, Kürt halkının varlığının ve kültürünün tanınması, halkların özgür ve eşit birliğine dayalı gerçek bir barışa kavuşması için mücadele eden Yaşar Kemal, kitaplarını okuyan herkese şu vasiyette bulunmuştu:
“Bir, benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun. İki, insanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın. Kimse kimseyi asimile edemesin. İnsanları asimile etmeye can atan devletlere, hükümetlere olanak verilmesin.
“Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir.
“Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar.”
Halk yaşatacak
AKP'nin gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine karşı ayağa kalkan işçiler, emekçiler, ezilen halklar, birleşik mücadeleyi geliştirerek Yaşar Kemal'in devrimci vasiyetini yaşama geçirecek, onun siyasal ve edebi mirasını gelecek kuşaklara taşıyacak. Halkın sanatçısını halk yaşatır. Yaşar Kemal'in vasiyetinde dile getirdiği insanlık dışı bütün icraatları varlıklarında cisimleştiren despotlar, onun adını sakın ağzına almasın.