AKP'nin gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimi Suriye ordusunun istila altındaki Suriye topraklarını kurtarma harekâtının adım adım hızlanan başarısından paniğe kapılarak Suriye topraklarını topçu ateşine tuttu.
AKP'nin de içinde yer aldığı emperyalist savaş blokunun, dünya ve bölge gericiliğinin sömürgeci saldırısına karşı beş yıldır kahramanca direnen Suriye halkı vatanını, bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü, laik ve sosyal düzenini koruyor.
Suriye, Suriyelilerindir. Saldırganların etnik, dinsel ve mezhepsel kışkırtmalarını da sabırla boşa çıkaran Suriye hükümeti, ordusu ve halkı mutlaka zafere ulaşacaktır.
İki bahane
AKP uluslararası hukuku açıkça ayaklar altına alarak egemen bir ülkeye saldırma anlamına gelen topçu ateşi için iki bahane öne sürüyor. Birinci bahane, terör çetelerinin Halep şehrine yönelik kuşatmasını kıran Suriye ordusunun Halep ile Türkiye sınırı arasındaki Suriye topraklarını kurtarmaya başlaması ve IŞİD, Nusra, Ahrar Şam, Fetih Ordusu gibi çeteleri Türkiye sınırına doğru kaçmak zorunda bırakmasıdır. İkinci bahane, PYD/YPGnin Afrin'den yola çıkarak Türkiye sınırına yakın Azez çevresini ele geçirmesidir.
AKP, Suriye ve İran'a karşı Alevi ve Şii düşmanlığını, Rusya'ya karşı Sovyet ve Rus düşmanlığını birbiriyle harmanlayan, PYD/YPG'yi Suriye ve Rusya'nın piyonu olarak gösteren ve Kürt düşmanlığını yayan bir beyin yıkama kampanyasıyla içeride şovenizmi körüklüyor; uluslararası alanda ise Amerika, Avrupa ve NATO'yu Suriye hükümetine ve Rusya'ya karşı açık savaşa itmeye çalışıyor. AKP Amerika'ya sızlanıyor, PYD'yi değil, kendisini tercih etmesi için ona çağrılar yapıyor. Gerekirse, Suudi Arabistan'la birlikte Türkiye'nin Suriye'ye karşı kara harekâtına girişebileceği blöfünü öne sürüyor.
Akıl tutulması
AKP akıl tutulması yaşıyor. Her alanda çöken politikasını kısmen de olsa kurtarmak için yangını daha da büyütmekten, ülkede ve bölgede yarattığı felaketi daha derinleştirmekten başka bir yol bulamıyor.
Sınırsız gericiliğinin, vurgunculuğunun, işbirlikçiliğinin yol açtığı akıldışı politikalarıyla köşeye sıkışan AKP, emperyalist efendisine akıl öğretmeye kalkıyor. Oysa Amerika kapitalist emperyalist dünyanın lideri olarak eş derecede akıldışı olan kendi hesaplarını kendi bencil çıkarları temelinde belirliyor. ABD'nin başta Suriye, Irak, İran ve Türkiye olmak üzere bütün Ortadoğu'daki politikasının sözkonusu ülkeleri bölgelere, kantonlara ve ceplere bölmek olduğu; bölge halklarını etnik, dinsel ve mezhepsel temelde birbiriyle çatıştırmayı amaçladığı artık ayan beyan görülüyor. AKP; Suriye, Rusya ve Kürt düşmanlığıyla Türkiye'yi bindiği dalı kesmeye zorluyor.
Kurtuluş yolu
Türkiye'nin, bölge ülkelerinin, Ortadoğu halklarının bu uğursuz amaçtan kurtuluşunun tek yolu, emperyalizmden kopmaktır. Bölge halkları birbirleriyle dayanışmak; kendi ülkelerinin olduğu kadar komşularının bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmak; sorunlarını barışçı yöntemlerle eşitlik ve özgürlük temelinde çözmek; kendileri de emperyalizmin hedef tahtasında olan Rusya ve Çin gibi ara güçlerle elbirliği yapmak zorundadır. Çözüm, işçilerin ve emekçilerin, bütün bölge halklarının emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı birleşmesidir.
Türkiye İncirlik ve diğer üslere el koymalı, NATO'dan çıkmalı, emperyalizme ve gericiliğe karşı bütün bölge halklarıyla derhal dayanışma içine girmelidir. Suriye hükümetinin, ordusunun, halkının emperyalist istilaya karşı bütün vatan topraklarını kurtarma savaşına destek olmalıdır. Suriye'nin vatan savaşı, Amerika'nın bölgeler, kantonlar ve cepler politikasıyla baştan çıkarılan çevrelerin Rojava'da Amerika'ya verdiği üsleri de elbette ortadan kaldıracaktır. Her kökenden ve inançtan Suriye halkının birliği ve dirliği, Türkiye'nin de birliğinin ve dirliğinin güvencesi olacaktır.
Türkiye'nin işçileri, şehir ve köy emekçileri, aydınları; barışa, kardeşliğe, dostluğa, iyi komşuluğa değer veren bütün yurttaşları, AKP'nin, yayılmacı-mezhepçi yeni Osmanlı hayaliyle yıllardır yangın yerine çevirdiği Suriye'ye karşı işlediği savaş suçlarına yenilerini eklemesine izin vermeyecektir.