Büyük iktidar çatışması

02 Aralık 2013
Büyük iktidar çatışması

AKP ile Fethullah Gülen Hareketi arasındaki çatışma halktan gasbedilen egemenliği paylaşamayan iki gerici odağın çatışmasıdır.

AKP
AKP, teolojik-ideolojik alanda Sünniliğin Nakşibendi koluna; siyasal-örgütsel alanda Milli Görüş partileri geleneğine dayanıyor. Seçmen tabanındaki yaygınlığının (ve tabii ki yüzde onluk seçim barajının) sonucu olarak parlamentoda ve hükümette çok güçlü. Eğitimsiz ve daha az eğitimli kitleler arasında çok yaygın. Ordu üst yönetimini ve MİT'i denetim altında tutuyor. Yargı örgütünü ve emniyeti Gülencilerin elinden almaya çalışıyor. Fethullah Gülen hareketinin kadro kaynağını kurutmak için dersaneleri tasfiye etmek istiyor.

Fethullah Gülen Hareketi
Fethullah Gülen Hareketi, teolojik-ideolojik alanda Sünniliğin Nurcu koluna; siyasal-örgütsel alanda resmen parti olarak ortaya çıkmayan, sızmacı-takiyeci tarikat geleneğine dayanıyor. Yaygın okul ve dersane ağına dayanarak daha eğitimli bir zümreyi kadro kaynağı olarak kullanıyor. Devlet bürokrasisi içine kök salmış. İdari bürokraside, emniyet, istihbarat ve yargı örgütü içinde çok güçlü.

Ortak yönler
AKP de, Fethullah Gülen Hareketi de, kâr ve rant paylaşımında aslan payını elde etmek için devletin ideoloji ve baskı aygıtlarını tekeline almak istiyor.

Her iki odak da kapitalizme ve emperyalizme İslami meşruiyet temeli sağlayarak mutlak iktidar peşinde koşuyor.

Her iki akım da, gasbettikleri egemenliği, komünizme, sosyalizme, demokrasiye, laikliğe, barışa, bilime düşman dogmatik-despotik imancı bir dünya görüşünü kitlelere dayatarak sürekli kılmak istiyor. Tartışma ve sorgulama ruhunu yok ederek genç nesilleri sömürüye ve baskıya kölece itaat eden bilinçsiz bir sürüye dönüştürme stratejisi izliyor.

Her iki hareket de, yanılmaz tek lidere mutlak itaat ilkesine göre örgütlenmiş despotik yapıya sahip.

Her iki akım da Amerikan emperyalizmine sıkı sıkıya bağlanmayı siyasal ikbalin kapısı olarak görüyor.

Emperyalizme hizmette üslup farkı
AKP, ABD'ye daha büyük hizmetler yaparak bölgede İsrail'in rolünü kapabileceğini, onun yerini alabileceğini düşünüyor. ABD'nin genel stratejisi içinde kalarak bu stratejiye uyduğunu düşündüğü veya elde ettiği sonuçla ABD'yi razı edebileceğini hesapladığı taktik hamleler yapmayı uygun buluyor. İnisiyatif alarak yaptığı başarısız hamleler nedeniyle sık sık ABD'den azar işitiyor. Azar yiyince hizaya giriyor, ama ilk fırsatta yine özerklik taslıyor.

Fethullah Gülen hareketi ise ABD'nin uslu çocuğu olarak davranıyor. Önceden ABD'nin onayını almadan taktik hamle yapmayı maceracılık sayıyor. Türkiye siyasetindeki en Amerikancı ve en İsrailci akım olarak öne çıkıyor. Bu yönüyle, ABD'nin hizadan çıkma eğilimi gösteren hükümetlere karşı eskiden ordu üst yönetimine oynattığı alet rolünü hevesle üstleniyor.

Bugüne nasıl geldik
Türkiye karşıdevrimini birlikte gerçekleştiren AKP-Fethullah Gülen Hareketi koalisyonunun iç çatışması yaklaşık on ay önce patlayan “MİT Krizi”nde apaçık ortaya dökülmüştü. O dönemdeki gelişmeleri hatırlamak bugünkü “Dersane Krizi”ni anlamamızı kolaylaştıracaktır. Konuyla ilgili olarak Yeni Dünya internet gazetesinde yayınlanan iki yazıyı okurlarımıza tekrar sunuyoruz.

***

https://yenidunya.org/yazi/9385/akp-gulen-hareketi-catismasi

***

https://yenidunya.org/yazi/9384/akp-gulen-catismasinda-ilk-bilanco