Mayıs-Haziran 2013 Büyük Halk Direnişi'ni başlatan 31 Mayıs Gezi Parkı ayaklanmasının birinci yıldönümü dün (31 Mayıs 2014 Cumartesi) ülkenin belli başlı merkezlerinde AKP muhafız birliklerinin terörü altında kutlandı.
Sokağa çıkma yasağı
AKP, özellikle İstanbul'da mevcut anayasaya ve yasalara aykırı biçimde fiili olarak sokağa çıkma yasağı uygulattı. Avrupa yakasına vapur seferlerini durdurdu. Taksim'e tünel, otobüs ve metro seferlerini kaldırdırdığı gibi, Taksim'e giden yolları da trafiğe kapattı. Her şeye rağmen sokağa çıkabilen ve Taksim'e gelmeye çalışan halka her türlü zulmü reva gördü. 50 toma, onlarca akrep ve helikopter destekli 25 bin resmî ve sivil muhafızın işgal ettiği ve her sokak başını tuttuğu Taksim ve çevre bölgelerde zehirli gaz, cop, toplu dayak, basınçlı su yöntemlerini kullanan iktidar, yüzlerce direnişçiyi gözaltına aldırdı.
Tehdit ve zulüm
Zulmün işaretini bizzat Recep Tayyip Erdoğan, dün öğle saatlerinde yaptığı ibretlik açıklamada halkı tehdit ederek şöyle verdi: “Tüm halkıma sesleniyorum. Eğer buraya gelme gibi bir duruma gelirseniz, kusura bakmayın, güvenlik güçleri kesin talimat almıştır, gereği neyse A’dan Z’ye yapılacaktır. Geçen Gezi olaylarında olduğu gibi oralara gelemeyeceksiniz. Yasalara uymak zorundasınız. Uymuyorsan, devlet güvenlik için gereğini yapacaktır. İstediğim yerde istediğim gibi yaparım yok, burası yol geçen hanı değil.”
Halkın toplanma ve gösteri özgürlüğünü gasbeden, burjuva anlamda demokrasi ve hukuk iddiasını bile toptan ayaklar altına alan bu suçun sorumluluğundan kimse kurtulamaz.
Halk tehdide pabuç bırakmadı
Türkiye halkı, bu ağır tehdide rağmen ülkenin birçok yerinde sokaklara ve alanlara çıktı. İstanbul'un çeşitli bölgelerinin yanı sıra Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antakya, Eskişehir, Bursa, Tekirdağ, Kırklareli, Kocaeli, Kayseri, Sivas, Antalya, Balıkesir, Samsun, Sinop, Ordu, Çorum, Uşak, Gaziantep, Denizli, Çanakkale, Zonguldak illerinde de Mayıs-Haziran Büyük Halk Direnişi'nin birinci yıldönümünü kutladı. Ankara, İzmir, Adana ve Antakya'da AKP muhafız birlikleri ağır terör uyguladı. Birçok direnişçi gözaltına alındı. Ankara'da hedef atışı yapan bir AKP muhafızı bir direnişçiyi kafasından gaz kapsülüyle ağır yaraladı.
AKP'nin büyük korkusu
Mayıs-Haziran 2013 Büyük Halk Direnişi, gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine karşı meşru direnme hakkını kullanan emekçi kitlelerin eseriydi. AKP, sokaklara ve meydanlara akan milyonlarca insanı, emperyalizmin desteği ve uyguladığı terörle bastırıp püskürtmeyi başardı ve iktidarını korudu.
Ne var ki, Mayıs-Haziran Büyük Halk Direnişi'ne yol açan bütün nedenler yerli yerinde duruyor. Üstelik halkın öfkesi, AKP gericiliğinin sınırsız sömürü, vurgunculuk ve savaş demek olduğunu apaçık ortaya koyan belge ve kanıtlarla daha da artmış bulunuyor.
AKP'nin olağanüstü vurgunculuk ve yayılmacı savaş düzenini topluca ortaya seren 17 ve 25 Aralık 2013 belgeleri; sınırsız sömürü düzenini en ağır biçimde kanıtlayan 13 Mayıs 2014 Soma madenci katliamı, AKP'nin beyin yıkama ve korkutma politikalarıyla hâlâ etkilediği kesimlerin bilincinde de hükmünü adım adım icra edecek.
AKP'nin totaliter faşist devletlere özgü kitlesel terörü, işte bu gerçeklerden kaynaklanıyor.
Çağrı
Mayıs-Haziran 2013 Büyük Halk Direnişi'nin 1. yıldönümü, hepimize safları sıklaştırma; bilinçlendirme ve örgütlenme çalışmalarına sabırla devam ederek büyük işyerlerini ve emekçi semtleri AKP'nin etki alanından çıkarma; bütün ilerici, devrimci, demokrat ve yurtsever güçlerin birliğini oluşturma ve güvenilir bir halk iktidarı seçeneği yaratma; tek başına ve erken kurtuluş ümidiyle AKP'nin ayartmalarına kapılan çevreleri uyarma çağrısıdır.
Bu çağrının gereklerini yerine getirmek için bugünden kolları sıvadığımızda, AKP; gericiliğinin, vurgunculuğunun ve savaş politikalarının hesabını halka nihayet vermek zorunda kalacaktır.