AKP’nin kanunsuz emirlerle kendi muhafız birlikleri hâline getirdiği polisin 11 Haziran’daki vahşi saldırısı ve katliam teşebbüsünden sonra işgal ettiği Taksim’de halk 12 Haziran’da yine ayaktaydı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın “İçişleri Bakanıma talimat verdim, Gezi Parkı 24 saat içinde boşaltılacak” demeciyle başlattığı psikolojik savaş, Mutlu Vali’nin “Gezi Parkı’ndaki yavrularımız artık marjinal grupların aleti olduklarını anlasınlar, orasını derhal boşaltsınlar” demeciyle doruğa çıktı.
Yine de sökmedi
Sabaha kadar süren direnişin yorgunluğuna ve ağır saldırı riskine rağmen on binlerce emekçi yine meydanı doldurdu. Gezi Parkı sakinleri de yerli yerindeydi. Mutlu Vali’nin “Yavru” dediği onurlu direnişçiler AKP’nin fiilî saldırılarına da, psikolojik savaşına da pabuç bırakmadılar. Aileler de evlatlarına sahip çıktılar. Direnişi sürdürmelerini istediler.
Sanatçılar, CHP milletvekilleri, BDP-Blok milletvekilleri de direnişçilere kalkan oldular.
Taksim Dayanışması halkın acil talepleri karşılanana kadar Taksim’i, Gezi Parkı’nı terketmeyeceğini bir kez daha ilan etti.
AKP’nin işi zor. 1 Haziran’da halka bırakmak zorunda kaldığı Taksim Meydanı’nı kaba güçle yeniden işgal etmesi de fayda etmedi. Direniş sürüyor, sürecek.