Kuruluş etkinliğimizi gerçekleştirdik. Tüm Türkiye halkını TSP saflarına çağırıyoruz!
Ülkemizde ve dünyada içinde bulunduğumuz ağır koşulları göz önünde bulunduran, halkımızın “bölünmeyin, birleşin” çağrısına uyarak birleşme kararı alan SCP ve 1920 TKP’nin kurduğu Türkiye Sosyalist Partisi olarak dün (9 Eylül 2023) Ankara’da kuruluş etkinliğimizi gerçekleştirdik.
Türkiye’nin dört bir yanından yoldaşlarımızın katıldığı etkinliğimizi saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Enternasyonal Marşının okunmasıyla başlattık. Ardından TSP Genel Sekreteri İsmail Kaplan birleşme sürecine dair şu sözleri söyledi:
Türkiye halkını özgürlüğe kavuşturacağız
“Emperyalizmin ve uşaklarının saldırılarına karşı güçlü bir kale inşa etmemiz gerekiyor. Bu konuda biz birleşme bayrağını açmış oluyoruz. Bozgunculuğu kıracağız, emperyalist kuşatmaya son vereceğiz! Tam bağımsız Türkiye olacağız. Tam bağımsızlıktan asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz!
“İstibdat yönetimine son vereceğiz. Türkiye’de başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere bütün Türkiye halkını özgürlüğe kavuşturacağız.
“İstibdadın temelini oluşturan tarikatların egemenliğine son vereceğiz. Bu konularda birlik olan herkesi birleştirmeye çalışıyoruz. Bu sorunları ancak el birliğiyle çözebiliriz. Tek bir siyasi hareket yetmez.
“Tabii ki sosyalistlerin birliğini savunuyoruz. Sosyalistlerin birliği için durmadan çalışacağız. Ama sosyalistlerin birliği de yetmez. Çok ağır sorunlarımız var. Daha geniş bir birliğe ihtiyacımız var. Sosyalistlerle Kemalistlerin birliğini savunuyoruz. Bunun için elimizden gelen her şeyi yapacağız, sosyalistlerle Kemalistlerin birleşmesi temelinde de Türkiye’deki bütün yurtsever demokratik çevrelerin birleşmesini savunuyoruz. Ancak bu birliği kurduğumuzda Türkiye’yi yeni bir düzene götürecek bir Kurucu Meclisi inşa edebiliriz. Biz bugün birleşerek bu yolda ilk adımı attık. Bu mütevazi adımın devamı gelecektir.”
Kaplan’ın ardından TSP Genel Başkanı Yılmaz Ersezer partimizin kuruluş bildirgesini basın emekçileri, parti dostlarımız ve yoldaşlarımızla paylaştı:
Türkiye’de devrim, bölgede devrim, dünyada devrim istiyoruz!
“Saygıdeğer halkımız, değerli basın emekçileri,
“Türkiye Sosyalist Partisi TSP kuruldu. Sosyalist Cumhuriyet Partisi (SCP) ile Toplumcu Kurtuluş Partisi (1920 TKP) Türkiye’nin ve dünyanın içinde bulunduğu ağır koşulları dikkate alarak ve halkımızın “bölünmeyin, birleşin” çağrısına uyarak birleştiler.
“Türkiye Sosyalist Partisi, iki sosyalist parti 1920 TKP ile SCP’nin birleşmesi ve yeni bir devrimci atılımın öznesini oluşturmak üzere tek bir yapı olması anlamına geliyor.
“Halkımıza söz veriyoruz: Türkiye Sosyalist Partisi şiarlarını toplumsal hayatın gerçeğine dönüştürmek için canla başla çalışacak.
“Kapitalist vurgunculuğa asla razı olmayacağız. Halk düşmanı bu düzeni değiştireceğiz.
“NATO’dan çıkacağız, Amerikan üslerine el koyacağız. Tam Bağımsız Türkiye’yi kuracağız.
“Cumhuriyet devrimi kanunlarını uygulayarak tarikatların varlığına son vereceğiz. Orta Çağ kapılarını bir daha açılmamak üzere kapatacağız. Kadın ve çocuk düşmanlığını sileceğiz.
“Ulusal kalkınma için planlı ekonomiye geçeceğiz. İşsizliği, pahalılığı, yoksulluğu ortadan kaldıracağız.
“Tek kişi istibdadına son vereceğiz. Tek kişi istibdadının temelini oluşturan emperyalist ve kapitalist istibdada karşı halkın egemenliğini kuracağız.
“Türkiye’de devrim, bölgede devrim, dünyada devrim istiyoruz.
“Halkımıza söz veriyoruz: Sömürülen, ezilen, haksızlığa uğrayan her sınıf, her kesim, her çevre, her kişi yanında TSP’yi bulacak. TSP onlarla birlikte sömürünün, ezginin, haksızlığın ortadan kaldırılması, halkın demokratik iradesinin egemen olması, akıl bilim çağdaşlık, özgürlük eşitlik kardeşlik düzeninin kurulması için çalışacak.
“Türkiye Sosyalist Partisi, Ulusal Kurtuluş Savaşımıza ve Cumhuriyet Devrimimize yön veren temel düşünceyi, Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesi ile, ‘Bizi mahvetmek isteyen emperyalizme ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı bütün ulusça mücadele etmeyi’ savunuyor.
“Türkiye Sosyalist Partisi, bu amaca ulaşmak için emperyalizme, işbirlikçi kapitalizme ve feodal kalıntılara karşı sosyalistlerin birliğini, sosyalistlerle Kemalistlerin birliğini, bütün ulusal demokratik güçlerin birliğini savunuyor.
“Türkiye Sosyalist Partisi, emperyalizme karşı bağımsızlık, gericiliğe karşı laik cumhuriyet, etnik bölünmeye karşı ulusal bütünlük, dolar milyarderleri şebekesinin sınırsız hâkimiyetine karşı toplumcu/kamucu düzen mücadelesinin birbirinden ayrılamayacağını biliyor. Vatan cumhuriyet emek mücadelesi ulusal demokratik devrimin zaferiyle taçlanacak ve işçi sınıfının öncülüğünde bütün ulusal sınıfların ortak iktidarı kurulacaktır. Kurucu Meclisin yapacağı anayasa ile halkın egemenliği, bütün temel haklar ve özgürlükler güvence altına alınacaktır. Ulusal demokratik devrimin zaferi arasız devrimlerle kapitalizme karşı sosyalizmin yolunu açacaktır.
“Türkiye Sosyalist Partisi, işçi sınıfımızı, şehir ve köy emekçilerimizi, sosyalist ve yurtsever aydınlarımızı, bütün halkı kendisiyle birlikte yürümeye çağırıyor.
“Yolumuz açık olsun!”
Etkinlik sırasında sık sık “Vatan, Cumhuriyet, Emek”, “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi” ve “Yaşasın Türkiye Sosyalist Partisi” sloganları haykırıldı.
Anıtkabir’i ziyaret ettik: Devrimlerini tamamlayacağız!
Kuruluş bildirgesinin halkımızla paylaşılmasının ardından üyelerimizle birlikte Ulusal Kurtuluş Savaşının önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün huzuruna Anıtkabir’e gittik. Saat 14.30’da parti heyetimizle bulunduğumuz ziyarette, partimiz adına Genel Başkan Yılmaz Ersezer Anıtkabir özel defterine şunları yazdı:
“Kurtuluş Savaşımızın ve Cumhuriyet Devrimimizin Büyük Önderi, ezilen milletlerin bayrağı Aziz Atatürk,
“5 Ocak 1904 günü 23 yaşında genç bir zabitken not defterine el yazınla ‘Evvela sosyalist olmalı, maddeyi anlamalı’ yazmıştın. Haklıydın, öyle yaptık ve maddeyi, yani Türkiye ve Dünya gerçeğini anlama ve değiştirme çabasındayız.
“Yine Harp Akademisi yıllarında ‘Vatan mutlaka selamet bulacak, millet mutlaka mesut olacaktır. Çünkü kendi selametini, kendi saadetini memleketin ve milletin selamet ve saadeti için feda edebilen vatan evlatları çoktur’ demiştin. O zaman da haklıydın, bugün de öyle. Varız, vatanın selameti ve milletin mutluluğu için feda ruhu ile bir aradayız.
“100 yıl önce başarıya ulaştırdığın Ulusal Kurtuluş Savaşımızın ve sonrasında uyguladığın senin ifadenle ‘arasız devrimlerin’ sahibi ve onları ileriye taşımanın sorumlusuyuz.
“Emperyalizm dün olduğu gibi bugün de yerli işbirlikçileri ile birlikte Vatanımıza, Cumhuriyete ve Millî Devrimimize hayasızca saldırmaya devam ediyor. Ama bugün de dün olduğu gibi karşısında, zorluklardan korkmayan ve kendi canını fedaya hazır devrimciler olarak dimdik duruyoruz.
“Türkiye’nin sosyalistleri olarak Türkiye Sosyalist Partisinde birleştik ve huzurunda söz veriyoruz: İçerideki emperyalizm işbirlikçisi cepheyi dağıtacağız. Emperyalizmi, yerli işbirlikçilerini ve onun Orta Çağ kalıntısı uzantılarını tüm varlıkları ile bu topraklardan söküp atacağız. Türkiye’yi yeniden devrim rotasına sokacağız ve devrimlerini tamamlayacağız.”
10 Eylül’den bugüne birleşiyoruz, Türkiye Devrimine yürüyoruz!
Anıtkabir ziyaretinin ardından TSP Genel Merkezine giderek 10 Eylül etkinliğimizi gerçekleştirdik. Yoldaşlarımızın okudukları şiirlerle katkıda bulundukları etkinlikte TSP Genel Sekreteri İsmail Kaplan bir konuşma yaptı. Kaplan konuşmasında şunları söyledi:
“Bugün 9 Eylül. Kurtuluş Savaşımızın çok önemli bir günü, İzmir’in kurtuluşu. Yarın 10 Eylül. 10 Eylül 1920, Türkiye sosyalist komünist hareketinin birliğinin sağlandığı, Türkiye Komünist Partisi adıyla Bakü’de ortaya çıktığı tarih. Kurucusu Mustafa Suphi, Ethem Nejat ve diğer yoldaşları. Onların çıkardığı ve bize miras kalan yayın da Yenidünya. Türkiye Komünist Partisi 103 yaşında. Hangi akımdan, hangi yapıdan gelirsek gelelim, hepimiz Türkiye Komünist Partisinin evlatlarıyız. Şu an burada temsil edilen iki akım zaten beraberdi, örgütsel olarak 1962’de ayrıldı. 62’den sonra uzunca bir süre ayrı hatlarda aktı. Her iki taraf da devrime bağlı kalmıştır, sosyalizme bağlı kalmıştır, Ulusal Kurtuluş Savaşına bağlı kalmıştır, Cumhuriyete bağlı kalmıştır ve bu değerleri savunmuştur. Halk yararına bir düzen kurulması için hep uğraş vermiştir. Şimdi o iki akım bugün birleşmiş olarak ortaya çıkıyor. Hepimiz Türkiye Komünist Partisinin evladıyız, evladı olmakla övünüyoruz, evladı olmakla gururluyuz.
“Türkiye Komünist Partisi önce Kurtuluş Savaşına katıldı, sonra Cumhuriyet mücadelesini destekledi. Tarihi boyunca halktan yana bir düzen kurulması için, işçiden emekçiden yana bir düzen kurulması için çalıştı. Hep bağımsızlığı savundu. Eski feodaller, büyük toprak ağaları ve onlarla birleşmiş yükselen burjuva kesimler bağımsızlığa karşı çıktılar ve maalesef 2. Dünya Savaşının sonunda Türkiye’yi emperyalizme bağımlılığa sürüklediler. Türkiye bağımlı bir ülke oldu. Türkiye’nin bağımlı bir ülke olmasına karşı en büyük mücadeleyi de yine kararlı bir şekilde bizim öncellerimiz, bizden önce gelen yöneticilerimiz, üyelerimiz, örnek aldığımız kahramanlar sürdürdü. Kore Savaşına karşı çıktılar, NATO’ya karşı çıktılar, Türkiye bağımsız olsun istediler. Türkiye Cumhuriyet öncesine dönmesin, Orta Çağ kapıları kapansın istediler. Orta Çağ tarikatlarını canlandırma girişimlerine karşı çıktılar. O dönemde büyük şairimiz Nâzım ortaya çıkan bu tehlikeye karşı, emperyalizme karşı, Orta Çağ kalıntılarına karşı, işbirlikçilere karşı sosyalistler ve Kemalistler bir araya gelmelidir diye yazdı. Konuşmalar yaptı. Yazılar ve şiirler yazdı. Biz işte o geleneği sürdürüyoruz.
“Türkiye bugün o dönemlere göre bile çok daha geriye düşmüş durumda. Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kazanımları ayaklar altına alındı. Cumhuriyet ayaklar altına alındı. Laiklik ayaklar altına alındı. Halktan yana bir düzenin kırıntıları bile kalmadı ve şu an geldiğimiz noktada nasıl yaşandığını hepimiz kendi hayatımızdan biliyoruz. Eziliyoruz, sömürülüyoruz, insanlar kiralarını veremez duruma geldi, insanlar geçinemez duruma geldi. Karşımızda istibdat iktidarı var. Onun yetkilendirdiği uluslararası sermayenin ve uluslararası tefecilerin temsilcileri, Merkez Bankasını da Hazine ve Maliye Bakanlığını da ele geçirmiş durumda. Zaten iktidar istibdadın elinde ve istibdadın ana gücünü oluşturan kuvvetler Orta Çağ kuvvetleri. Onlara kalsa Türkiye’de hiç Cumhuriyet Devrimi yaşanmamış, hiç Ulusal Kurtuluş Devrimi yaşanmamış gibi yapacaklar ve bizi o kadar geriye götürecekler. Biz buna razı olmayacağız.
“Bugün biz birleştik. Ama daha büyük güçleri de bir araya getireceğiz. Hepimiz birbirimizden öğreneceğiz. İşçiden, emekçiden, kadınlardan ve bütün ezilenlerden yana olacağız. Kendi bölgemizde antiemperyalizmin kalesini oluşturmak için çalışacağız. Komşularımızla iyi ilişkiler sürdüreceğiz. Sonuçta, devrimi yapacağız. Ulusal Kurtuluş Savaşının ve Cumhuriyet Devriminin kazanımları temelinde, onları esas alan, onları yeni koşullarda, yüzyıl sonraki koşullarda tekrar hayata geçirecek, aynı değerleri kitlelere mal edecek şekilde çalışmaya başlayacağız. Bu çalışmayı hepimiz çok daha düzenli yürüteceğiz. Bugün attığımız adım çok kritik. Hepimiz örgütleneceğiz. Her alanda örgütleneceğiz, işçi örgütlenmesinde biz olacağız, kadın örgütlenmesinde biz olacağız, gençlik örgütlenmesinde biz olacağız, çiftçi örgütlenmesinde biz olacağız, esnaf örgütlenmesinde biz olacağız. Toplumun bütün kesimleri, aydınlar, yazarlar, şairler olmak üzere Türkiye’nin bütün canlı güçlerini birleştireceğiz ve bu güç temelinde yine devrime yürüyeceğiz.
“Türkiye Devrimi ve Ekim Devrimi çizgileri birleştiğinde on, on beş yıl içerisinde bütün dünyada sömürgeci imparatorlukların yıkıldığını gördük. Öncesinde birkaç tane bağımsız devlet varken dünyada işte şu an sayısı yaklaşık iki yüze ulaşan, en azından politik olarak bağımsızlığına kavuşmuş devlet ortaya çıktı. Aynı şeyi bugünün koşullarında da gerçekleştireceğiz. Amerikan emperyalizmini NATO’yu köşeye sıkıştıracağız, onları köşeye sıkıştırırken o boşalan alanda özgürlük olacak, eşitlik olacak, akıl bilim çağdaşlık olacak. O yönde yürüyeceğiz ve bütün bunları yaparken biz, Türkiye Komünist Partisinin evlatları olarak yola çıkacağız. Türkiye Sosyalist Partisi olarak yola çıkacağız.
“Türkiye Sosyalist Partisi, Türkiye Komünist Partisini kuran ve daha sonra farklılaşan bütün sosyalist devrimci kanatların ortak ideolojisini, ortak ülküsünü, ortak amacını birlikte gerçekleştirmenin bir aracı olacak. Türkiye Sosyalist Partisi devrim amacına ulaşacak. Bu topraklarda ulusal ve toplumsal kurtuluş olacak. Bağımsızlık olacak, cumhuriyet olacak, laiklik olacak, kadın hakları olacak, sosyalizm olacak. Değer verdiğimiz ne varsa her şeyi tekrar gerçekleştireceğiz ve bunun taşıyıcısı, bunun öznesi Türkiye Sosyalist Partisi olacak. Türkiye Sosyalist Partisinin bir parçası olmak, kurucusu olmak, onun organlarında görev almak, onun üyesi olmak çok değerli bir şey. Bugün Anıtkabir’de katıldığımız törende de gördük. Ne kadar çok insan kendiliğinden gelip orada Cumhuriyete saygılarını, Ulusal Kurtuluş Savaşına, Millî Devrime saygılarını sunuyor. Ulusal Kurtuluş ve Cumhuriyet Devrimini mantıksal sonucuna ulaştıracağız, onun doğrudan doğruya halka hizmet eden yeni bir sürümünü bütün görkemiyle yaşama geçireceğiz. Bunun için Yaşasın TSP diyorum. TSP de TKP’nin bir evladıdır. Daha önce Toplumcu Kurtuluş Partisi de öyleydi. Sosyalist Cumhuriyet Partisi de öyleydi. Biz birleştik, daha büyük bir güç olduk. Çok daha büyük bir güç olarak hep birlikte yürüyeceğiz ve devrimi bu sefer asla geri teslim etmemek üzere, gericilere teslim etmemek üzere zaferi kazanacağız. Orta Çağın tekrar canlanmasına izin vermeyecek, vurguncuların egemen olmasına asla izin vermeyecek şekilde bunu yapacağız. Ulusal Demokratik Devrimimizi gerçekleştireceğiz. Arasız devrimlerle sosyalizme uzanacağız. Hep birlikte zafere ulaşacağız.”
TSP Genel Başkanı Yılmaz Ersezer, konuşmasında şunları söyledi:
“TSP’nin kuruluşunu ilan ettiğimiz bu büyük günde çifte kutlama yapıyoruz. Nereden geldiğimizi, köklerimizi, bizi biz yapan değerleri iyi bilmeliyiz. Bu değerleri yaşama geçirmek için her türlü fedakârlığa seve seve razı olan öncülerimizin mücadelesi bize yol gösteriyor. Nöbet sırası bizde. Bağımsız vatan için, laik cumhuriyet için, emeğin sömürüden kurtulması için mücadelemiz devam ediyor. Sözü hiç uzatmayacağım, benden önce dile getirilen bütün tespitlere aynen imzamı atıyorum. Büyük bir geçmişimiz var, SCP ile 1920 TKP’nin oluşturduğu Türkiye Sosyalist Partisi bugünün devrim mücadelesini sürdürecek ve bütün halkımız için mutlu sonuçlar doğuracak olan yarınları kuracak. Haydi mücadele yerlerimize, herkes görev başına.”
Etkinliğin ardından mücadeleyi büyütmek ve TSP’nin sesini emekçi halkımıza duyurmak için yollara koyulduk.