Türkiye işçi sınıfının partisi, Türkiye'nin en eski ve köklü partisi Türkiye Komünist Partisi 1920, konferans ve kongre sürecini 3 Ocak 2016 tarihinde Ankara'da bulunan Tüm Bel-Sen Genel Merkezi'nde gerçekleştirdiği Genel Kongre ile tamamladı.
TKP 1920, bu tarihî kongre sürecini ilk olarak ilçe ve il örgütlerinin yaptığı konferanslarla başlattı. Adım adım ilerleyen Genel Kongre hazırlıkları 3 Ocak 2016 tarihinde 2. Olağan Genel Kongre Danışma Konferansı ile tamamlandı. Genel Konferansın ardından aynı tarih ve yerde 2. Olağan Genel Kongre yapıldı.
2. Genel Konferans ve Kongre
Ülkenin farklı bölgelerinden gelen delegelerin katılımıyla gerçekleştirilen parti genel konferansımız, devrim şehitleri adına yapılan saygı duruşu ve hep bir ağızdan okunan Enternasyonal Marşı'yla açıldı.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz
Konferansın devamında Partimiz TKP 1920'nin 2014 Şubat ayında yaptığı 1. Olağan Kongresi'nden bugüne geçen iki yıllık faaliyetlerinin aktarıldığı Faaliyet Raporu sunuldu. İşçi sınıfının bugün karşı karşıya kaldığı saldırılar ve Partimizin tarihini yaratanları andığımız 28-29 Ocak'lardan işçi grevlerine, il-ilçe kuruluşlarından işçilerle dayanışma ziyaretlerine bugüne kadar gerçekleştirilen faaliyetlerin sunumu salondaki coşkuyu daha da artırdı. Faaliyet raporu delegelerin alkışları eşliğinde müzakere edildi ve oylandı.
Faaliyet raporunun sunumundan sonra Mali Raporun sunumuna geçildi. Partinin gelirlerinin özellikle üye aidatları ve bağışlarından oluştuğu belirtilerek partinin faaliyetlerini daha rahat yürütebilmesi için yeni gelirlere ihtiyacı olduğunun altı çizildi. Bu konuda yeni olanakların nasıl yaratılabileceği tartışıldı.
Emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı mücadeleyi yükseltelim
Konferans, emperyalist kapitalist sistemin, işçi sınıfına ve dünya halklarına karşı giriştiği topyekûn saldırıya karşı mücadele şiarı yükseltilerek başladı. Amerikan emperyalizmi ile işbirlikçi AKP'nin 24 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbe ile ülkemizin ağır bir felaketin içine sürüklendiği ve ABD emperyalizminin Türkiye'yi kayıtsız şartsız teslim aldığı belirtildi. Emperyalizmin AKP’nin ona verdiği yeni olanaklarla bölge halklarına karşı yeni saldırılara giriştiği ve bu saldırılar karşısında işçi sınıfı ile bölge halklarının büyük direnişi değerlendirildi. Emperyalizmin ve kapitalizmin dayattığı işsizliğin, yoksulluğun, açlığın, yıkımın ve işgallerin son bulması için verilen mücadelenin teorik ve pratik sorunları kapsamlı biçimde tartışıldı. İdeolojik, politik ve örgütsel meseleler görüşüldü.
Ortadoğu halkları kazanacak
Emperyalist savaş blokunun Ortadoğu halklarını bütün toplumsal ve ulusal kazanımlarından yoksun bırakmayı amaçlayan savaş, istila ve işgal politikaları incelendi. Emperyalizmin ve Ortadoğu’daki işbirlikçileri Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye'nin gerici yönetimlerinin özelde Ortadoğu'yu genelde ise dünyayı felaketin eşiğine getiren politikalarına Suriye, İran ve Rusya'nın aktif bir şekilde geliştirdiği karşı duruş değerlendirildi. Bu halkların karşı duruşu ile Filistin ve Lübnan halklarının siyonist sömürgecilere karşı sabırlı direnişinin ve Kürt halkının eşitlik ve özgürlük temelinde yürüteceği tutarlı bir anti emperyalist mücadelenin; halkçı politikalarla birleşmesiyle bütün Ortadoğu halklarının birlikte kurtuluşunun yollarının yaratılabileceği vurgulandı.
Direnen halklar kazanır
Konferans katılımcıları Türkiye işçi sınıfını, şehir ve köy emekçileri ile ezilen halkları ağır sömürü ve zulüm altında tutan işbirlikçi burjuvazinin gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine karşı mücadeleyi enine boyuna değerlendirdiler.
Konferans delegeleri, devrimci seçeneğin gerçekleşebilmesi için bütün yurtsever, ilerici, demokrat, devrimci ve sosyalist güçleri kapsayan geniş bir cephenin kurulmasının zorunlu olduğunu belirttiler. Emekçi halk kitleleriyle birleşmek yerine emperyalizm ve işbirlikçileriyle uzlaşmayı seçen politik kesimlerin özgürlük ve eşitlik mücadelesini kötürümleştiren yanılgılarını eleştirdiler.
Devrim için mücadeleyi yükseltelim
Delegeler bugünkü şartlar altında sultanlığa-halifeliğe geri dönme fantezisine karşı mücadelenin; ülkemizi emperyalizme ve işbirlikçilerine kayıtsız şartsız peşkeş çekme girişimlerine karşı direnişin; Türkiye'yi Suriye, Irak, İran ve Rusya'ya karşı NATO'nun tekrar sağlam ön cephe ülkesi durumuna getirme komplosuna karşı koymanın daha da büyük önem taşıdığını belirttiler. TKP 1920 delegeleri yaptıkları konuşmalarda işçileri, işsizleri, köylüleri, öğrencileri, memurları, gençleri, kadınları, emeklileri parti saflarına katmanın bütün partililerin asli görevi olduğunu ve bu yönde yapılacak çalışmalara hız verilmesi gerektiğini vurguladılar.
Felaketten kurtuluş için
Kongre delegeleri, Halkın Gezi direnişinden bu yana her yolla ortaya koyduğu iradesi doğrultusunda Türkiye'nin işçilerini, emekçilerini, bütün yurttaşlarını temsil eden birleşik, demokratik bir halk hükümeti kurulması gerektiğini vurguladılar.
Siyasal partilerin, işçi ve emekçi sendikalarının, demokratik kitle örgütlerinin, gençlik ve kadın derneklerinin, halk meclislerinin, yurttaş inisiyatiflerinin birleşerek oluşturacağı bu ulusal kurtuluş hükümeti, halkın kendi kaderini kendi eline almasını somutlaştıracaktır. Birleşik Halk Hükümeti; ülke çapında can güvenliğini sağlamalı, ülkemizi Amerikan-NATO üssü olmaktan çıkarmalı, başta Suriye ve Irak olmak üzere bütün komşularımızla dostluk kurmalı, sınırlarımızı Suriye ve Irak'ı yangın yerine çeviren terör çetelerine kapatmalı, sosyal adaleti ve kalkınmayı sağlamalı, tam bağımsız, demokratik, laik, sosyal cumhuriyeti gerçekleştirmelidir.
Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez
Konferansın devamında katılımcılar örgütlenme, işçi sınıfına yönelik sendikal ve siyasal çalışma, kadın hareketleri, gençlik hareketleri ve semt çalışmaları gibi alanlarda fikirlerini sundular. Özellikle bu alanlara yönelik politikaların daha da yoğunlaştırılması üzerinde duruldu. Bu alanlardaki çalışmaların partinin daha da serpilip gelişmesine büyük katkı sağlayacağının altı çizildi.
TKP 1920'nin II. Olağan Genel Kongre Danışma Konferansı ve Kongresi, önümüzdeki dönemin ihtiyaçlarını karşılamak üzere örgütlenmeye yönelik yeni kararlar aldı. Parti organlarını belirledi.
Büyük bir coşku ile geçen konferans, katılımcıların hep bir ağızdan TKP Marşı'nı söylemeleri ile son buldu.
Devrim mücadelesinin olmazsa olmazları: Antiemperyazlim, antikapitalizm, enternasyonalizm
Partimizin Genel Konferansı ve Kongresi, ülke, bölge ve dünya tarihinin çok kritik bir dönemecinde toplandı. Türkiye Komünist Partisi'nin 95 yıllık mücadele tarihini daha da ileriye taşıyarak örgütlenmenin ve mücadeleyi geliştirmenin altını çizdi. Türkiye proletaryasının devrim partisi, yeni dönemde enternasyonalizm ile yoğrulan antiemperyalist ve antikapitalist mücadelenin yükseltilmesi gerektiğinin altını çizdi. Parti bütün emekçileri büyük birlik ve mücadele yoluna çağırdı.
Şimdi en büyük görev bize düşüyor. Parti konferansı ve kongresini amaçlarına ulaştırmak için haydi herkes örgütlenmeye! Fabrikalara, tarlalara, okullara, mahallelere… Yoldaş, kongreden aldığın güçle ileri!