Asgari değil insanca bir yaşam istiyoruz

08 Ocak 2023

Toplumcu Kurtuluş Partisi 1920 TKP 2023’ün ilk hafta sonunda “Asgari Değil İnsanca Bir Yaşam İçin Yeni Yılda Mücadeleyi Büyütüyoruz” eylemi gerçekleştirdi.

Bildiri dağıtımı ve basın açıklaması yapılan eylemde aynı zamanda emperyalizmin tüm yönleriyle ele alındığı “Emperyalizm” dosyası ile Toplumcu Kurtuluş dergisinin 5. sayısının tanıtımı yapıldı.

Saat 14.00’te bildiri dağıtımına başlayan 1920 TKP üye ve dostları asgari ücret, memur ve emekli maaşlarının yükseltilmesi, EYT, servet vergisi, zincir marketlerin kamulaştırılması, toplumcu ekonomi başlıklarında yurttaşlarla sohbet ettiler. Bildiri dağıtımı boyunca sesli propaganda yaptılar.

Bildiri dağıtımının ardından basın açıklamasıyla eylem sonlandırıldı. Yeni yıla zor şartlarda girdik, denilen bildiride ancak bu zor koşulları değiştirecek umut ve iradeye sahip olduğumuz vurgulandı. Asgari ücretin açlık sınırında belirlenmesinin, memur ve emeklilerin açlığa mahkum edilmesinin, işçi grevlerine ve eylemlerine getirilen hukuk dışı yasaklamaların protesto edildiği basın açıklamasında vurgunculuğa, yoksulluğa, pahalılığa, işsizliğe geçit vermemek için toplumcu bir düzen inşa edilmesi çağrısı yükseltildi. İBB’ye yönelik siyasi darbe ve laikliğe aykırı anayasa değişikliği konusunda uyarı yapılan basın açıklamasında “Türkiye laiktir laik kalacak” vurgusu yapıldı.

Ekonomik yangından çıkış, yoksulluk, pahalılık ve işsizliğe son vermek için toplumcu ekonomi çağrısı yapılan basın açıklamasında kamu öncülüğünde yatırım ve üretim seferberliği, zincir marketlerin kamulaştırılması, servet vergisi alınması ve planlı ekonomiye geçiş için birleşme çağrısı yapıldı.

Eylemde okunan basın açıklamasını aşağıda sunuyoruz.


Değerli halkımız,

2023 yılına zor koşullar altında girdik.

Ancak bu zor koşulları değiştirecek umudumuz da var, irademiz de var. Dayanışma ve mücadeleyle hep birlikte bütün zorlukların üstesinden gelecek; işçilerin, şehir ve köy emekçilerinin, işsizlerin, bütün ezilenlerin, kadınların, gençlerin, emeklilerin söz ve karar sahibi olduğu toplumcu bir düzen kurmak için mücadele edeceğiz.

Asgari değil, insanca yaşayacak bir ücret istiyoruz!
Bugün memleketin en büyük sorunlarından biri pahalılık. İnsanlarımız temel gıda maddelerine dahi ulaşamıyor.

Bu koşullarda AKP iktidarı, patronlarla el ele vererek halkı kasıp kavuran pahalılığa rağmen asgari ücreti 8.506 lira olarak belirledi. Bu ücretle ne kira verilebilir, ne pazara gidilebilir, ne faturalar ödenebilir, ne de çocuk okutulur. İnsanca yaşayabilecek bir ücret hepimizin hakkı.

Çalışan emekliler olmayacağız!
Toplumun önemli bir kesimini ilgilendiren EYT sorununu iktidar kendince çözdü. Yıllarca süren mağduriyet sonrası gelen bu çözümün geçici olduğunu hepimiz biliyoruz. Emekli aylığı bağlama oranının bu kadar düşük tutulduğu ortamda, her gün yeni zamların geldiği durumda ne mevcut emeklilerin, ne de EYT’lilerin emekli maaşları geçinmeye yeter.

Ne yazık ki yeni emekli olanlar da mevcut emekliler gibi sefalet maaşına mahkûm ediliyorlar. Ücretlere yapılan zamlar da geçici ve seçime yönelik göz boyamadan başka bir şey olmuyor. Daha yeni açıklanan yüzde 30’luk memur maaşlarına ve emeklilere yapılan zam da açıkça seçime yöneliktir. Memurların, emeklilerin maaş temelli sorunlarını çözmekten uzaktır. Emeklilerin kaderi serbest piyasanın eline bırakılamaz. Emekli maaşı yetmediği için çalışan emekliler olmak istemiyoruz. Geçinemediğimiz için ikinci bir iş yapan memur olmak istemiyoruz. İnsanca yaşayacak bir emekli maaşı için mücadele ediyoruz.

Kapitalist sömürüye karşı haydi örgütlenmeye!
Kapitalist sömürü ve zulüm sınır tanımıyor. Bankerlerin, borsacıların ve holding sahiplerinin kârları her dönem tavan yapıyor. İşçi ve emekçiler ise yoksulluğa ve açlığa mahkûm ediliyor. AKP bir taraftan sendikal örgütlenmenin önünde engel yok diyor, diğer taraftan yasal, meşru ve haklı işçi grevlerini ve eylemlerini yasaklıyor. İşçilerin, emekçilerin, emeklilerin, bütün toplumun temel örgütleneme hakkını ihlal ediyor. İşçilerin, sendikaların, bütün toplumsal kesimlerin önündeki barajlar ve örgütlenmeye yönelik engellerin kaldırılması için var gücümüzle mücadele edeceğiz.

Servet vergilendirilsin!
Yaşadığımız ekonomik krizin faturası işçilere, küçük esnafa, emeklilere, kısaca alın teri ile çalışan emekçilere kesiliyor. Asgari ücret açlık sınırında, memur maaşları asgari ücrete yakın, emekliler zaten açlık sınırında değil açlıkla yaşıyorlar. Sorgularsanız da kaynak sıkıntısı var deniyor. Kaynak sıkıntısı yok. Kaynak belli. Servetten vergi alınsın. Bu ekonomik krizde en çok kazananlar zenginler. Bu zenginlerden servet vergisi alınması birçok sorunu çözecektir. Bu konuda talebimiz çok net: Dolar milyarderlerinden ve milyonerlerinden servet vergisi alınsın.

Zincir marketler kamulaştırılsın!
Halkın temel gıda maddelerine ulaşamamasının önündeki en büyük engellerden biri, adına zincir marketler denilen gıda tekelleridir.

AKP; gıda tekellerini -zincir marketleri- kamulaştırmak yerine patronlarını göstermelik azarlamakla yetiniyor. Oysa bu zincir marketler bu kriz döneminde yaptıkları zamlarla çok büyük kârlar elde ettiler.

Halkın ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi, sağlıklı beslenebilmesi için zincir marketlerin kamulaştırılması şarttır.

İşsizliğe ve yoksulluğa karşı yaşasın toplumcu ekonomi!
Ekonomik kriz gençlerimizi de vurmuş durumda. Bir tarafta geçinebilmek için birkaç iş yapanlar veya emekli olup da çalışmaya devam edenler varken, diğer tarafta donanımlı nitelikli olan ancak iş bulamayan gençlerimiz var. Ailelerinin, toplumun binbir zahmetle büyüttüğü, yetiştirdiği gençlerimiz işsiz, mutsuz ve umutsuz bırakılıyorlar. Oysa ulusal sanayiyi ve tarımı güçlendirecek planlı toplumcu ekonomi modeline geçilmesi hem işsizliğe çare olacak, hem de toplumsal refahı sağlayacaktır.

Yeni yılda toplumcu bir ekonomi için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Türkiye laiktir laik kalacak!
İktidar, laikliğin altını oymanın yarattığı toplumsal çürümenin nelere mal olabileceğini 15 Temmuz Amerikancı-Cemaatçi Darbe girişiminde açıkça gördü. Bu çürüme şimdilerde karşımıza artan kadın cinayetleri ve gerici vakıflardaki çocuk tecavüzcüleri, tacizleri olarak çıkıyor. Ancak, buna rağmen tam tersi yönde yürümekte inat ediliyor.

Başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere bütün toplumu çok daha kitlesel ölçekte köleliğe sürükleyecek, bütün yurttaşları kul düzeyine indirecek bir anayasa değişikliğini yapmaya çalışıyor.
Anayasadan laikliği kaldırmak istiyor. Laiklik, Türkiye ve dünya devrimlerinin deneyiminden çıkarılan bir derstir. Laiklik, toplumsal ilerlemenin, eşitliğin, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Laiklik özgürlüğün temel şartıdır. Ekmek gibi, su gibi, insanlığın vazgeçilmez ihtiyacıdır.

Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!
AKP hukuku kötüye kullanıyor, istibdada dayanak yapıyor. Halk iradesini iptal etmek, muhalefeti bastırmak istiyor. İki kez kaybettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığını yaklaşan seçimlerden önce, halkın iradesine aykırı olarak ve seçime gerek kalmadan kazanmak için siyasi darbe düzenliyor. Kendinden olmayan, kendini desteklemeyen toplumun bütün kesimleri üzerinde baskı kurmaya çalışıyor.

İşçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin tüm yurttaşların geleceği için 2023 yılında da sabırla toplumcu bir ekonomiyi savunmaya devam edeceğiz.
Vurgunculuğa, işsizliğe, yoksulluğa, pahalılığa geçit vermeyeceğiz.