ABD, İngiltere, Fransa, İsrail, Suudi Arabistan ve Katar'la birlikte Suriye'yi çökertme seferine çıkan AKP, halkları birbirine kırdırma yolunda yeni adımlar atıyor. Emperyalizmin “Hür Suriye Ordusu” adını verdiği gerici-faşist terör çetelerini Suudi Arabistan'ın ve Katar'ın sağladığı mali kaynaklarla barındıran, besleyen, silahlandıran ve eğiten AKP, Suriye'de yaşayan Türkmen halkından da şovenist çeteler devşiriyor.
Kapitalist yatık medyanın övünerek ilan ettiği gibi, bu şovenist çeteler Hür Suriye Ordusu'nun saflarında ama bağımsız birlikler olarak hareket ediyor. Bu birliklerin birine Fatih Sultan Mehmet Tugayı, birine Abdülhamit Tugayı adı verilmiş. Haberlere göre, söz konusu birlikler Türkiye'nin korumasında Türkiye sınırı ile Halep arasındaki fiili işgal bölgesinde kontrol noktaları oluşturdukları gibi, çeşitli köy ve kasabaları da denetim altında tutuyorlar.
Müslüman Kardeşler örgütü, El Kaide gibi çeşitli Sünni şeriatçısı güçleri desteklemenin yanı sıra şovenist Türkmen çeteleri oluşturmak AKP açısından bir taşla birkaç kuş vurmak anlamına geliyor.
Birincisi, Türkmen çetelerini Suriye yönetimine karşı seferber etmek, Türkçü ve İslamcı sağcı hareketin her iki kolunun, ırkçı-şovenist-ülkücü hareket ile Osmanlıcı-fetihçi- akıncı hareketin ortak rüyası olan “vatan toprakları dışında kaldığını” iddia ettikleri Halep'i Türkiye'ye katma hayalini besliyor. Irak'tan Musul ve Kerkük'ü, Suriye'den Halep'i koparmak bu çevrelerin “kızıl elma”sıdır. Koşullar olgunlaşır ve fırsat düşerse, Halep'i Türkiye'ye katmak Erdoğan'a ve AKP'ye “fatih” ünvanını kazandırır.
İkincisi, Türkmenleri silahlandırmak ve Halep hayalini canlı tutmak, MHP'yi ve ülkücü hareketi AKP'nin peşine takmanın yolunu açar. Türkmen yemi, Amerika ve İsrail emrindeki taşeronluk savaşına “milli savaş” görüntüsü katar ve bu çevrelerin tereddütlerini gidererek onları savaş arabasına sıkıca bağlar.
Üçüncüsü, Türkmenleri silahlandırmak Suriye'nin Kürt bölgelerinde yönetime el koyan Kürtlere karşı şovenist bir seferberliği kolaylaştırır. Suriye savaşına muhalefet eden Kemalist çevreleri tarafsızlaştırır, en azından tereddüte sevkeder.
AKP “Türkmen kartı”nı oynayarak içte ve dışta savaş politikasını tırmandırıyor, bütün bölgede yüz yıllarca sürecek bir kan davasının yolunu döşüyor.