Vezneciler katliamında öldürülen iki polisin 8 Haziran 2016 günü İstanbul Fatih Camisi’nde yapılan cenaze töreninde dört kişilik saldırgan bir grup önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çelengini parçaladı, ardından onu yuhaladı ve içlerinden biri törenin bitiminde Kılıçdaroğlu’nun önüne kurşun mermisi fırlattı. Kurşun mermisi fırlatmanın mafya raconunda ölüm tehdidi anlamına geldiği biliniyor. Buna rağmen saldırganlar savcılık tarafından mahkemeye bile sevk edilmeden serbest bırakıldı.
Daha önce haklarında uyuşturucu bulundurma, cinsel taciz, insan yaralama suçlarından işlem yapıldığı ortaya çıkan saldırganların AKP’li oldukları, AKP’nin propaganda kampanyalarında ve eylemlerinde etkin görev aldıkları, polis olmadıkları hâlde cenaze törenine polis üniforması giyerek katıldıkları anlaşıldı. Kamera görüntüleri incelendiğinde bu kişilerin, törene katılan Başbakan Binali Yıldırım’la kucaklaştıkları, onunla birlikte saf tuttukları, Kılıçdaroğlu’nu ölümle tehdit eden eylemlerini İçişleri Bakanı Efkan Ala ile İstanbul Valisi Vasip Şahin’in önünden geçerek gerçekleştirdikleri belli oldu.
Hedefte halk var
Başbakanın, parti başkanlarının, bakanların, yüksek rütbeli subayların katıldığı, yüzlerce polisin görev yaptığı cenaze töreninde, ana muhalefet partisi başkanı sıfatını taşıyan Kılıçdaroğlu’na yönelik bu saldırganlığın rahatça yapılmış olması ve saldırganların anında serbest bırakılması, Türkiye halkının AKP’nin yeni bir provokasyonuyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Ölümle tehdit edilen sadece Kılıçdaroğlu değil, AKP’nin vatan, cumhuriyet ve emek düşmanı karşıdevrim programına baş eğmeyen herkestir.
Büyük gaflet
Osmanlı’nın köhne düzenini, ancien regime’i hortlatmak, Suriye ve Irak’ı sömürgeleştirmek hayaliyle emperyalizme elini veren, terör çeteleriyle işbirliği yapan AKP emperyalizme kolunu kaptırdı, Türkiye halkını terör çeteleri karşısında savunmasız bıraktı. ABD, AB, NATO’nun büyük planlarında kör aletten başka bir değer taşımadıklarını kavrayamayan gerici gafiller, emperyalizmle işbirliği yaparak Suriye ve Irak halklarının üzerine saldıkları terör çetelerinin yine emperyalizmin emriyle Türkiye halkını hedef almasını ve katliam yapmasını önleyemiyor.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır
Halkın can güvenliğini sağlayamayan, Türkiye’nin birliğini ve bütünlüğünü koruyamayan AKP, bu felaketteki suç ortaklığını ve aczini gizlemek için, katliamların sorumluluğunu muhalefetin üstüne atıyor. Emperyalizmin ve terör çetelerinin en büyük işbirlikçisi kendisi olduğu hâlde kendi suçunu muhalefete yüklüyor.
Muhalefetin basiretsizliği
AKP, halkın can güvenliği talebinin ne kadar büyük, ülkenin birlik ve bütünlüğünü koruma arzusunun ne kadar derin olduğunu hâlâ kavrayamayan muhalefetin basiretsizliğini sömürüyor. Hâlâ ABD’yle, AB’yle, NATO’yla oynaşan; emperyalistlerin demokrasiyi savunduğunu ve Türkiye’nin iyiliğini istediğini sanan; emperyalizmin bugünkü gözde vurucu gücü PKK’nin katliamlarını hâlâ sessizlikle geçiştiren muhalefetin şaşkınlığını kötüye kullanıyor.
Bir başka deyişle, AKP, Türkiye halkının emperyalizme ve işbirlikçi terör çetelerine duyduğu muazzam öfkeyi sömüren bir asalaktır. Halkı ve ülkeyi varlık yokluk noktasına sürükleyen büyük felaketin aslî sorumlusu olduğu hâlde, hâlâ iktidarda kalmasını bu asalaklığını gizlemesine imkân tanıyan muhalefetin basiretsizliğine borçludur.
Halkın özlemine yanıt
İnsanlarımızın canını, vatanını, cumhuriyetini, sosyal haklarını koruma arzusunun kararlı temsilcisi olan sosyalist, yurtsever, devrimci demokrat güçler, emperyalizmin ve terör çetelerinin büyük işbirlikçisi AKP’yi teşhir edecek ustalığı hem söylemleriyle, hem eylemleriyle göstermeyi başaracaktır.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve bütün halkımıza yönelik AKP provokasyonunu kınıyoruz. Emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı vatanı, cumhuriyeti, emeği savunma, vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlama mücadelesini sabırla sürdüreceğiz.