Ulusal kurtuluş savaşında zafere ulaşmamızın yüzüncü yılını gururla kutluyoruz.
Emperyalist işgal ordularını yenilgiye uğratan “Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları”nın Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazandığı 30 Ağustos 1922 zaferi, sadece Türkiye halkının devrimci kahramanlık destanı olmakla kalmamış, sömürgeciliğe karşı ayağa kalkan bütün dünya halklarına da örnek olmuştur.
30 Ağustos zaferi Türkiye halkının bağımsızlığını ve egemenliğini kendi eline aldığını, vatan bütünlüğünden asla vazgeçmeyeceğini dünyaya duyurmuş, on dört ay sonra 29 Ekim 1923’te ilan edilecek olan Türkiye Cumhuriyetinin yolunu açmıştır.
Türkiye halkı emperyalizmin, komprador burjuvazinin ve orta çağ kalıntılarının gerici saldırılarına karşı adım adım mücadele ederek işçi haklarının, çiftçi haklarının, kadın haklarının, çocuk haklarının vazgeçilmezliğini kabul ettirmiş, yaşamını laik demokratik sosyal hukuk düzeni içinde sürdürme iradesini Cumhuriyet anayasalarına yazdırmıştır.
Bu iradeyi her koşulda savunacağız.
Günümüze ışık
30 Ağustos zaferinin yüzüncü yılında yine emperyalizmin, komprador burjuvazinin ve orta çağ kalıntılarının saldırısıyla karşı karşıyayız.
30 Ağustos zaferi günümüze de ışık tutuyor.
Emperyalizme karşı bağımsız bütün vatan için, despotizme karşı karşı laik demokratik cumhuriyet için, kapitalist vurgunculuğa karşı emeğin haklarına öncelik veren toplumcu düzen için mücadeleyi el birliğiyle sürdüreceğiz.
NATO’ya, mezhepçi ve bölücü terörizme, İMF’nin neoliberal dayatmalarına baş eğmeden sosyalist, devrimci, ilerici, yurtsever bütün ulusal demokratik güçlerin birliğini sağlayacağız. Suriye, Irak, İran, Rusya, Çin ve dünyanın bütün ilerici güçleriyle dayanışma içinde olacağız.
Üreteceğiz paylaşacağız özgürleşeceğiz. Akıl bilim çağdaşlık, özgürlük eşitlik kardeşlik yolundan ilerleyerek Türkiye devrimini zafere ulaştıracağız.
30 Ağustos zaferinin yüzüncü yılı hepimize kutlu olsun.