Türkiye işçi sınıfı ve emekçi halklarımız yeni yılı kapitalizmin şiddetlenen sömürüsüne, gericiliğin artan baskılarına karşın umudunu ve mücadelesini yükselterek karşılıyor. Son 11 yıldır Amerikan emperyalizminin bölgede ve ülkedeki taşeronu olarak iş gören yalanın ve yolsuzluğun iktidarı AKP temellerinden sarsılıyor. Karşımızdaki tablo sadece AKP'nin değil emperyalizmin yerli ve yabancı işbirlikçilerinin on yıllardır yalanla, yolsuzlukla, kanla kurdukları bir düzenin çöküş tablosudur.
2013, 2014'e direnişi miras bırakıyor
2013 pek çok alanda emekçilerin hak gasplarına uğradığı, kadın cinayetlerinin artarak devam ettiği, Kürt halkına dayatılan sahte çözümlere rağmen Kürt gençlerinin ve siyasetçilerinin her alanda baskıya uğradığı, Alevi toplumuna uygulanan ayrımcılığın zirveye ulaştığı, Ermeni ve Rum toplumlarına yönelik resmi ve sivil saldırıların devam ettiği, toplumun demokratik ve ilerici kazanımlarının gericilik tarafından bir bir geri alındığı, gençlerin artan işsizlik ve geleceksizlikle baş başa bırakıldığı, başta Hatay olmak üzere Suriye'yle ortak sınır bölgelerinin El Kaide ve İhvan çetelerine teslim edildiği, Suriye halklarına karşı ağır savaş suçlarının işlendiği bir yıldı.
Ama neyse ki hepsi bu kadar değildi. 2013 yılı direnişin ve mücadelenin yılıydı aynı zamanda. 1 Mayıs Taksim direnişiyle başlayan süreç 31 Mayıs günü kıvılcım alan Mayıs Haziran Büyük Halk Direnişi ile halkın geniş kesimlerinin gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine karşı isyanı haline dönüştü. 1 Mayıs'tan bu yana AKP'nin direnişi bastırmak için düzenlediği bütün operasyonlara, propagandalara karşın halkın öfkesi, azalmak bir yana, daha da artıyor.
Gericilikten hesap sorulacak
En son AKP ve Cemaat kavgasıyla bir kez daha ortalık yere serilen rezillikler halkın bilincinde mutlaka büyük bir yer edinecek. Erdoğan'lar, Gül'ler, Gülen'ler yenilecek. Daha üç gün önce, 27 Aralık Cuma günü 10'dan fazla ilde sokağa çıkan yüzbinler bu gerçeği dosta düşmana bir kez daha göstermiş oldu.
2014 hiç kuşkusuz Türkiye'nin ve bölgenin geleceği açısından çok kritik bir sene olacak. Yeni yılın her günü ayrı bir önem taşıyor. İşçilerin, emekçilerin birliği, halkların dostluğu ABD, AB, İsrail ve gerici uşaklarını yenilgiye uğratacak. Bu kadar tarihsel bir yılda partili partisiz herkese büyük ve tarihsel görevler düşüyor.
Komünist hareketin gelişimi için her şeyden önce örgütlülüğümüzü geliştirmek, daha geniş kitlelerle somut bağlar kurmak, devrimci düşünceleri toplumun geneline aktarmak öncelikli görevlerimizden olmaya devam edecek. Yeni yılda işbirlikçi burjuvazinin ve gericiliğin saldırılarına karşı daha geniş işbirliklerini ve ittifakları mutlaka geliştirmeli, bütün ulusal demokratik güçlerin birliğini sağlayarak demokrasi, laiklik, sosyal adalet, bağımsızlık, eşitlik, özgürlük, sosyalizm doğrultusunda yürümeliyiz. Halkın egemenliğini gasp eden gayrimeşru despotların yerine halk bizzat kendisi iktidar olmalıdır.
Bu görevleri el birliğiyle, omuz omuza başarmak dileğiyle
Mücadele dolu iyi seneler.