F tipi tecrit sistemine karşı çıkan devrimci tutsakların direnişini kırmak üzere “Hayata Dönüş” adıyla başlatılan cezaevi katliamının üzerinden 14 yıl geçti. Aradan geçen zamanda onlarca skandal ve yalan haber ortaya çıkmasına rağmen katliamın gerçek sorumluları mahkeme karşısına çıkarılamadı.
Devlet mahkûmlara saldırıyor
F tipi hücre sistemine karşı çıkan devrimci tutsaklar 20 Ekim 2000 tarihinde açlık grevleri ve ölüm orucu eylemleri başlatarak kamuoyunda büyük bir destek bulmuştu. Bu destek karşısında önce haber yasağı getiren egemenler daha büyük bir bastırma planını yürürlüğe koydular. 19 Aralık gecesi tam 20 hapishanede birden 10 binin üstünde asker ve kolluk gücüyle, kepçe ve dozerler kullanılarak başlatılan “hayata dönüş” operasyonunda ateşli silahlar ve zehirli gazlarla devlet kendi hapishanelerine saldırmaya başladı. 2’si asker 30’u tutsak 32 kişi öldü. Başlangıçta askerlerin mahkûmlar tarafından öldürüldüğü açıklandı. Fakat daha sonra yapılan otopside ölenlerin vücutlarından askere ait silahlardan atılan mermiler çıktı. Yüzlerce mahkûm ve 6 asker yaralandı. F tipi cezaevlerine karşı yürütülen direniş ve ölüm orucu uzun süre devam etti.
Tecrit sürüyor
Devrimci tutsakların uzun süreli mücadeleleri ile “üç kapı üç kilit” formülüyle koşullar bir miktar iyileşse de tecrit bütün ağırlığıyla sürüyor. Cezaevi katliamından sonra iktidara gelen AKP ise sistemi sorgulamak, sorumluları ortaya çıkarmak bir yana F tipi sistemini kendisine muhalefet eden bütün kesimleri sindirmek için tepe tepe kullanıyor. Yürüttüğü siyasi davalarla haksız ve hukuksuz yere insanları yıllarca F tipi hücrelere gönderiyor. F tipi hücrelerini devrimcilerle, demokratlarla, ilericilerle, Kürt siyasetçileriyle ve en sonu kendisine muhalefet eden herkesle doldurmanın yollarını yaratıyor. 12 Eylül’den F tipine devreden cezaevi zulmü şimdi AKP eliyle büyütülüyor.