16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü önünde faşist katiller tarafından düzenlenen bombalı saldırıda 7 devrimci üniversite öğrencisi öldürüldü. Üzerinden 36 yıl geçtiği hâlde 16 Mart katliamının hesabı hâlâ sorulmadı.
Kontrgerilla eylemi
16 Mart katliamı, 12 Eylül 1980 darbesini hazırlayan kontrgerilla eylemleri zincirinin önemli bir halkasıydı. Amerikan emperyalizmi ve işbirlikçi kapitalist tekeller orduyu bütün gücüyle işçi sınıfı ve emekçi halkların üzerine sürebilmenin ortamını oluşturmak için bu kanlı pusuyu tezgâhlamışlardı. Nitekim, 16 Mart saldırısını düzenleyenler ile saldırının düzenlenmesine ve saldırganların kaçmasına göz yuman bütün polis yetkilileri sürekli olarak korundular ve en üst rütbelere kadar terfi ettirildiler.
Gençliğe sahip çıkan işçi sınıfı
16 Mart katliamında öldürülen Ahmet Turan Ören, Baki Ekiz, Murat Kurt İGD üyesi; Cemil Sönmez, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl TİP üyesi; Hatice Özen Dev-Genç üyesiydi. Katliamın duyulmasıyla birlikte ilerici öğrencilerin örgütlediği gençler İstanbul Üniversitesi'ni sabaha kadar işgal ettiler. İşçi sınıfıyla omuz omuza mücadele eden üniversite gençlerine yönelik saldırıyı protesto etmek için DİSK 20 Mart 1978 günü “Faşizme Karşı İhtar Eylemi” adıyla genel grev düzenledi.
Sendikaların, derneklerin, demokratik kitle örgütlerinin güçlü katılımıyla gerçekleştirilen eylem, faşizme karşı güçlü bir uyarı olduysa da, işçi sınıfı ve dostları, ne yazık ki, 12 Eylül darbesini engelleyebilecek bir güç birikimi sağlayamadılar. Katliamdan iki buçuk yıl sonra yapılan darbeyle Türkiye toplumu faşizmin deli gömleği içine sokuldu.
Hesap günü yaklaşıyor
Türkiye işçi sınıfı, şehir ve köy emekçileri, ezilen halklarımız bu deli gömleğini yırtmak için en ağır koşullarda aralıksız mücadele etti. Emperyalizme bağımlı işbirlikçi kapitalist egemenlere karşı mücadele boyunca 16 Mart şehitlerine sayısız yeni şehit eklendi. Son olarak, Mayıs-Haziran 2013'te AKP-Gülen koalisyonunun gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine karşı ayağa kalkan halkın büyük direnişinde Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım, Hasan Ferit Gedik ve Berkin Elvan şehit düştü.
Ne var ki, despotların her türlü baskısına ve hilesine rağmen, sömürü ve zulüm düzeni çatırdıyor, hesap günü yaklaşıyor. Halk, despotların kendisinden gasbettiği egemenliği kendi eline alırken, 16 Mart 1978 şehitleriyle birlikte, yitirdiği bütün evlatlarının hesabını da onlardan soracak.
16 Mart 1978 şehitlerinin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.