Mücadeleye devam

Türkiye işçi ve emekçilerinin AKP'nin gericilik, vurgunculuk ve savaş rejimine “Artık yeter” dediği 31 Mayıs 2013 Gezi Parkı ayaklanmasının ikinci yıldönümü, dün (31 Mayıs 2015 Pazar) ülke çapında sembolik yürüyüş ve etkinliklerle kutlandı.

İşçi sınıfının Süleyman'ı unutulmadı!

Yaşamını işçi sınıfı mücadelesine adamış olan Süleyman Üstün, aramızdan ayrılışının 8. yıldönümünde (19 Mayıs) Zincirlikuyu mezarlığında anıldı.
Yaşamının her anında aydınlık güzel günler için mücadele eden Üstün'ün anmasına ailesi, öğrencileri, dostları, çalışma arkadaşları, TKP 1920'li yoldaşları ve TÜM-İGD'li gençler katıldı.

Yeni Soma'lar olmasın

Alınteriyle yaşayan bütün dürüst yurttaşlar birleşip bir halk hükümeti oluşturabiliriz. Sömürücü ve asalak zalimlerin diktasına son verebiliriz. İşsizlik korkusunun olmadığı, herkesin insanca çalışıp insanca yaşadığı bir hayatı elbirliğiyle kurabiliriz. Bağımsız, demokratik, kamucu bir ülkede eşitlik ve özgürlük içinde yaşayabiliriz.

Birleşelim, örgütlenelim, yeni Soma'lar olmasın diye harekete geçelim.

Kenan Evren öldü

Amerikan emperyalizminin “bizim çocuklar” diye adlandırdığı Kenan Evren cuntasının kurduğu 12 Eylül rejimi, AKP'nin bugünkü gericilik, vurgunculuk ve savaş rejiminin yolunu açtı.

12 Eylül cuntasının başı Kenan Evren'in ölümü; AKP'ye, gericiliğe, vurgunculuğa, sömürgeci savaşa, NATO'ya karşı birleşik halk mücadelemizi yükseltme çağrısı olsun.

Faşizme karşı zaferin 70. yılı

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin silahlı gücü Kızıl Ordu'nun Nazi-faşist Alman ordusunu yenerek kayıtsız şartsız teslim aldığı 9 Mayıs 1945'in 70. yıldönümü bütün ilerici insanlığa kutlu olsun.
Faşizme karşı zaferin 70. yılında, dinci gericiliği ve faşizmi bu kez neoliberalizmle harmanlayarak halkların üzerine salan; halklara savaş, yıkım ve ölüm dayatan emperyalist bloka ve işbirlikçi kapitalist uzantılarına karşı yeni sosyalist devrimler, yeni ulusal kurtuluş devrimleri mayalanıyor.

Üç devrim kahramanını anıyoruz

İdam sehpasına çıkarılan üç yiğit devrimcinin gözünde korkudan, pişmanlıktan eser yoktu. Aksine, onları katletme kararını veren kukla cuntaya, cuntanın iplerini elinde tutan Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçi tekelci burjuvaziye meydan okudular. Sömürücü zorbaların eninde sonunda yıkılıp gideceğini; bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm mücadelesinin zafere kavuşacağını; devrimi gerçekleştiren işçilerin, köylülerin, halkın egemenliğine dayanan yeni bir dünyanın mutlaka kurulacağını haykırdılar.

1 Mayıs 2015: İşçi sınıfı ve dostları direngendir

1 Mayıs 2015'te, Taksim ablukasını delmek için bir kez daha yola çıkan işçiler, emekçiler, gençler; AKP'nin, 1 Mayıs'ı Türkiye işçi sınıfının tarihinden ve şehitlerinden; siyasal, sosyal ve ekonomik davasından koparma oyununu yine boşa çıkardılar.
Taksim'in 1 Mayıs meydanı olduğunu yeniden resmen tescil ettirene kadar mücadele etme sabrına sahip olan işçi sınıfı ve dostları, inanıyoruz ki, bununla da yetinmeyecekler.
1 Mayıs 2015'in dersi şudur: Daha bilinçli, daha örgütlü, daha güçlü, daha kitlesel olacağız; zafere kadar mücadele edeceğiz.