KESK'te 28 tutuklama

30 Haziran 2012
KESK'te 28 tutuklama

AKP'nin hukuksuz olduğunu bizzat ilan ettiği ve yasasını değiştirmeye çalıştığı özel yetkili mahkemeler eliyle KESK'e ve bağlı sendikalara yönelik son saldırısında 28 kişi tutuklandı.

KCK soruşturması kapsamında gözaltında tutulan ve 28-29 Haziran 2012 geceyarısı mahkeme tarafından serbest bırakılan KESK Genel Başkanı Lami Özgen, “Bizim hepimize aynı suçlamaları yönelttiler. Biz niye serbest bırakıldık, tutuklananlar niye tutuklandı. Hiç birşey anlamadım” dedi.

Lami Özgen, KESK'in yaptığı bütün yasal eylemlerin polis ve savcılıkça suç sayıldığını vurguladı. 4+4+4 eğitim modeli için yapılan protesto eylemlerinin, memur maaş zamları için sokağa çıkmalarının, tutuklu gazeteciler için yaptıkları basın açıklamalarının yasadışı örgüt eylemi kapsamına sokulduğunu açıkladı.

Polisin sendika merkezlerine izinsiz olarak gizli kamera yerleştirdiğini ve telefonları izinsiz olarak dinlediğini belirten Özgen, savcılığın hukuksuz yollarla elde edilen ve üstelik tümüyle yasal eylem ve çalışmalara ilşkin olan bu bilgilerle kendilerini suçlamasının, hukuksuzluğun ve keyfiliğin ne ölçülere ulaştığını gösteren bir kanıt olduğunu söyledi.

Kapitalist despotizmin ırkçılığı ve ayrımcılığı

KESK, enternasyonalizmin öngördüğü şekilde işçilerin ve emekçilerin kapitalizme ve emperyalizme karşı ulus ve köken ayrımı olmadan ortak örgütlenmesinin başarılı bir örneğidir. KESK'e yönelik keyfi tutuklama saldırısı, kapitalist egemenlerin sınıfsal despotizmini ortaya koyduğu gibi, bu saldırıda özel olarak Kürt yönetici ve üyelerin hedef alınması, ezilen halklara yönelik ırkçı ve ayrımcı baskıyı gözler önüne seriyor. Kapitalizme karşı mücadele ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı mücadeleden ayrılamaz.

Lami Özgen'in ve bir kısım arkadaşının serbest bırakılması ülke içinde ve dışında bu konuda sokaklara çıkan, sesini yükselten işçi ve emekçilerin başarısıdır. Keyfi biçimde tutuklanan 28 KESK üye ve yöneticisinin serbest bırakılması için mücadeleyi yükseltmekten başka yol yok. Demokratik haklarımızı kararlı biçimde savunmadıkça kapitalist despotizmin keyfiliği daha da şiddetlenecektir.