AKP iktidarı işçi sınıfına, emekçilere, ezilen halklara, kendisine muhalif her kesime saldırılara doymuyor. Bu sabah (25 Haziran 2012 Pazartesi) hedefte kamu emekçileri var. KESK ve bağlı sendikaların genel merkezlerine ve şubelerine polis baskınları yapıldı. Başta KESK Genel Başkanı Lami Özgen olmak üzere 71 kişi gözaltına alındı. Gözaltılara bahane olarak KCK soruşturması gösterildi.
AKP, yasal muhalefet hakkını kullanan, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne sahip çıkmaktan başka bir “suç”u olmayan herkesi tutukluyor. Sendikacılar, seçilmiş politikacılar, sosyalist ve devrimci partilerin yöneticileri ve üyeleri, sosyalist ve yurtsever yazarlar, işçiler, basın emekçileri, subaylar, bilim insanları, öğrenciler habire içeriye tıkılıyor.
KESK, Eğitim-Sen, SES, BES, ESM, Tüm Bel-Sen, Yapı Yol-Sen, Haber-Sen ve Tarım Orkam-Sen gibi sendikalara topluca yöneltilen bu saldırı, toplumsal muhalefete açılmış bir savaş boyutuna ulaştı. İçte ve dışta savaş politikası, ülkede demokratik özgürlüklerin en küçük kırıntılarının bile ortadan kaldırılmasıyla el ele yürüyor. Havacılık işkolunda grev hakkı gasbedildi. Grev ve direniş çadırlarına baskınlar sürüyor. Cezaevlerinde yatacak yer kalmadı. Çöl sıcağında haksız hukuksuz, susuz, yataksız bırakılan tutsaklar yanarak ölmeyi bu zulme tercih edecek duruma getirildi. Kürt sorununda diyalog ve barış kapıları kapatıldı. Suriye'yle tam boy savaşın yolunu açacak komplolar art arda tezgâhlanıyor.
AKP'nin emperyalizmin hizmetinde koyu şovenizm ve dinci bağnazlıkla sarmalanmış kapitalist saldırısına karşı sesimizi yükseltmek zorundayız. İşçiler, emekçiler, ezilen halklar, bütün yurttaşlar olarak temel hak ve özgürlüklerimizi savunmalıyız. Demokratik, meşru, anayasal ve yasal bütün yol ve yöntemleri savunarak içte ve dışta savaş politikasına karşı çıkmalıyız.
KESK onurumuzdur. KESK'e yöneltilen saldırı hepimize yöneltilmiştir. Onurumuzu koruyacağız.