Hatay Valisinin açıklamasına göre, 27 Şubat 2020 gecesi Suriye’nin İdlib kırsalında Suriye uçaklarının düzenlediği hava taarruzunda 33 askerimiz şehit oldu, 32 askerimiz yaralandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı, Suriye’nin bütün hedeflerinin havadan ve karadan vurulduğunu bildirdi. Savunma Bakanı Hulusi Akar, 200’ü aşkın Suriye hedefinin ağır ateş altına alındığını ve 309 Suriye askerinin öldürüldüğünü söyledi.
Sadece bu açıklamalar bile durumun ne kadar ağır olduğunu gösteriyor.
Şehitlerimiz içimizi yakıyor. Hepimizin başı sağolsun. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.
Açık konuşalım: Amerikan emperyalizminin ve uzantısı İsrail’in bölge halklarını birbirine kırdırma ve parçalama planlarını iyi biliyoruz. Bu güçler, ABD temsilcisi James Jefrey’in sözleriyle, “Astana sürecinin fişini çekerek” Türkiye’yi komşularından koparma ve tekrar teslim alma arzusundan hiç vazgeçmediler. Suriye’yi, Irak’ı, Türkiye’yi, İran’ı, Rusya’yı çökertmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. İdlib’teki kilitlenmeyi bu amaçla kullanacaklarını defalarca ilan ettiler.
Tek bir askerimizin tırnağına bile zarar gelmemesi, ülkemizin daha da büyük felaketlere sürüklenmemesi için içimiz yanarken bile soğukkanlılığımızı korumalı, savaş kışkırtıcısı çevrelerin oyununa gelmemeliyiz.
Amerikan iğvasına uyarak Suriye’ye savaş ilan etmek, Rusya’yla köprüleri atmak, ABD 6. Filosunun Suriye’yi vurmasını istemek, ABD Hava Kuvvetlerinin İdlib’i Suriye ve Rusya uçaklarına yasak bölge ilan etmesini talep etmek, Suriye’ye karşı İsrail’le ittifak kurmak ve Suriye’ye eş zamanlı olarak saldırmak, NATO’nun Suriye ve Rusya’ya karşı “bizi koruması” için çağrı yapmak, Türkiye halkını tam bir tuzağa sürüklemek demektir. Türkiye halkı ABD, İsrail ve NATO’nun, Fethullah darbecilerini, PKK-PYD terörünü, El Kaide/IŞİD çetelerini nasıl koruduğunu ve kolladığını unutmadı.
İdlib Suriye’nin toprağıdır. İdlib’i emperyalizmin uşağı dinci terör örgütü Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve benzerlerinin işgalinden kurtarmak, Suriye ekonomisinin iki kilit ulaşım hattı M4 ve M5 yolunu açmak için büyük taarruza geçen Suriye ordusunun meşru talepleri ile yeni bir göç dalgasına tahammülü kalmadığını belirten Türkiye’nin meşru talepleri Suriye ile anlaşmaya varılarak, Türkiye-İran-Rusya mutabakatları uygulanarak barış içinde çözülebilir ve İdlib’teki sivil halk etkili biçimde korunabilir.
Türkiye, Amerikan emperyalizminin ve uzantılarının İdlib’te kurduğu tuzağa düşmeyecek, dostlarını düşman, düşmanlarını dost göstermeye çalışan iç ve dış çevrelerin oyununu bozacaktır.
Türkiye halkının, bütün ulusal demokratik güçlerin antiemperyalist yurtsever ve barışsever birikimine güveniyoruz.