Ulu çınarımız, abimiz, kardeşimiz, dostumuz, yoldaşımız, yıllarımızı beraber geçirdiğimiz Zeki Özhoroz’u 27 Temmuz Pazartesi günü kaybettik. Uzun süredir tedavi gördüğü meslek hastalığı Asbestozis nedeniyle kaybetiğimiz yoldaşımızı 28 Temmuz Salı günü sonsuzluğa uğurladık.
Zeki Özhoroz yoldaşımız her zaman saflarında yer almaktan gurur duyduğu; 70’li yıllardan beri geçmişi bugünle kucaklayan inancıyla, örgütlenme azmiyle taşıdığı Partisinin bayrağına sarılı olarak, Çengelköy’deki Üsküdar Ömer Öztürk Cami’den saat 14.30'da kaldırılarak Güngören Köyiçi Mezarlığı Aile Kabristanında toprağa verildi. Sonsuzluğa uğurladığımız yoldaşımızın cenazesine ailesi, mücadelesini son nefesine kadar tüm özverisiyle yürüttüğü işçi sınıfı partisinden yoldaşları, dostları ve arkadaşları katıldı.
Mezarlıkta Zeki yoldaşı, genç yaşlı, kadın erkek, işçi öğrenci emekli yoldaşları “O milyonların milyonda biridir. O bir sıra neferidir...” şiiriyle karşıladı. 1920 TKP üye ve dostları, ailesi, yakınları yumruklar havada Parti saflarında ve devrim mücadelesinde toprağa düşmüş tüm yoldaşlar anısına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirdi.
Yaşasın Zeki yoldaşın mücadelesi: Vatan cumhuriyet emek mücadelesi
Devrim yolunda düşen yoldaşlara saygı duruşunun ardından Zeki yoldaş için yapılan tören başladı. Törende söz alan yoldaşları Zeki Özhoroz’un; samimiyetini, özverisini, inancını, azmini anlattı. Zeki yoldaşın 69 yıllık yaşamına ve mücadele dolu yaşamına değinildi. Zeki yoldaşın yaşamının proletarya enternasyonalizminin, komünizm savaşımının, demokrasi ve özgürlük için yılmadan görevi sürdürmenin, vatan cumhuriyet emek mücadelesinde Partiye bağlılığın simgesi olduğuna vurgu yapıldı.
Burjuvaya karşı işçilerden yana alçakgönüllü bir sıra neferi
İşçilik yıllarında işçilerin patronlar tarafından ne kadar zalimce sömürüldüğüne tanıklık eden, sermaye sınıfının işçi sınıfının örgütleri sendikalara yönelik saldırılarını yakından gören ve işçilerin kurtuluşu için sınıf partisinde örgütlenmeyi seçen yoldaşımızdı. Partide alçak gönüllülüğü, dayanışma duygusu ve mücadele azmi ile tanınan yoldaşımız yetmişine merdiven dayamasına rağmen ezene karşı ezilenin, sömürene karşı sömürülenin, zalime karşı direnenin yanında eşit, özgür ve kardeşçe yaşayacağımız bir dünya için mücadele etti.
Mücadele yaşatır...
Ne mutlu ona ki hayatını dünyanın en güzel, dünyanın en büyük, dünyanın en kolay, dünyanın en zor, dünyanın en uzak ve bir o kadar da yakın bir umudunun peşinden koştu. İnsanların “Güzdüzlerinde sömürülmeyen gecelerinde aç yatılmayan” bir gelecek kurması için mücadele etti. Elbette ki şimdi öldü denmez Zeki yoldaşımız için. Yüreği memleket meseleleri ile çarpanlar, vatanını daha güzel, daha yaşanabilir bir yer hâline getirmeye çalışanlar ailesinin, sevdiklerinin ve yoldaşlarının kalbine gömülürler. Orada sonsuza kadar yaşarlar. İşte Zeki yoldaşımız geride kalanların yüreklerinde ve sosyalizm mücadelesinde sonsuza kadar yaşayacaktır.
Bitmedi daha sürüyor o kavga...
İnsanın insanı sömürmesine karşı eşitlik, özgürlük ve kardeşlik için düşene dövüşene bin selam olsun. Işıklar içinde uyu Zeki yoldaş anıların ve mücadelen sürüyor, sürecek...