Toplumcu Kurtuluş Partisi İstanbul İl Örgütü üyeleri ve dostları, 26 Aralık 2021 Pazar günü Kadıköy’de basın açıklaması gerçekleştirdi.
Beşiktaş iskelesi önündeki meydanda yapılan basın açıklamasında, “Vatan, Cumhuriyet, Emek için Mücadeleye” yazılı pankart açılarak, “Güçlü iktisat sağlam toplum”, “İnsanca bir yaşam istiyoruz”, “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi”, “Ne ezilen ne ezen toplumcu bir düzen”, “Emperyalizme karşı vatan, gericiliğe karşı cumhuriyet, sömürüye karşı emek” ve “Vatan cumhuriyet emek” sloganları atıldı.
Açıklamada; “Halkımız borçla karnını doyurur oldu. Şimdi pazar fileleri boş, esnaf siftah yapamıyor. İşçi, çiftçi, memur, esnaf, emekli, kime sorsan borçlu, kime sorsan mutsuz, kime sorsan umutsuz. Genç nüfusun üçte biri işsiz. Öğrenciler yurtsuz. Kira fiyatları yüksek. Aileler, çocuklarını okutmak için borçlanıyor. Güç bela mezun olan gençler de kurtuluşu yurt dışında arıyor. Emekli maaşları asgari ücretin altında. Aileler geçinebilmek için büyüklerini yanına alıyor. Ucuz ekmek almak isteyen halk ekmek kuyrukları, emeklilerle doldu. Tarım politikası çöktü. Bir tarafta şehirlerde insanlar uygun fiyata yiyecek bulamıyor diğer tarafta çiftçi hasadını kaldıramıyor. Çiftçinin, borçları yüzünden traktörüne el konuyor” denilerek, “Halkın refahına öncelik veren planlı toplumcu ekonomi ile bu sorunların üstesinden gelinebileceği; Türkiye Halkının, iktidar ve sarı muhalefet kutuplarının dışında, bütün halkı kapsayan, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı ulusal birliği savunan bir hükümetle başarıya ulaşabileceği” belirtildi.
Toplumcu bir düzen için toplumcu ekonomi şiarını benimseyen 1920 TKP’nin, işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, yurttaşların, bütün insanlığın örgütlü birliğini sağlamak için sabırla çalışmaya devam edeceği; emperyalizmin, kapitalizmin, sömürgeciliğin, despotizmin, gericiliğin, feodal ataerkinin bileşkesi olan Amerikan çağını sona erdireceği; Vatan cumhuriyet emek, özgürlük eşitlik kardeşlik, ulusal ve sosyal kurtuluş, bağımsızlık devrim ve sosyalizm için, 2022’de daha fazla mücadele edeceği vurgulanarak basın açıklaması sona erdirildi.
Parti üyeleri ve dostlarının katıldığı basın açıklamasını çok sayıda yurttaşın da izlediği ve alkışlayarak destek verdiği görüldü.
Partimiz 1920 TKP İstanbul İl Örgütü tarafından yapılan basın açıklamasının tam metni aşağıdadır.
Değerli Yurttaşlar,
Ulusal ekonomimiz dolar milyonerlerinin çıkarları uğruna har vurulup harman savruluyor. İktidar ise faiz-döviz kıskacı altında ezilen yurttaşların haykırışına kulaklarını tıkıyor. Bir o yana bir bu yana savruluyor. Sözüm ona üretim ve istihdam ekonomisine geçeceğini söyleyen AKP, daha sözünün üzerinden bir ay geçmeden çark etti ve dolaylı olarak faizlerin arttırılması kararını aldı. Pahalılık ve işsizlik altında ezilen milyonları görmezden gelerek bir kez daha dolar milyonerlerinin trenine bindi.
Fıtratında talan olan bir anlayıştan toplumcu ekonomi çıkmaz, topluma fayda gelmez!
İktidara geldiğinden beri aklı talana ve kayırmacılığa çalışan AKP'den, bu sözü tutmasını beklemiyorduk. Seka, Tüpraş, Tekel, Türkiye Şeker Fabrikaları, Tank Palet Fabrikaları... Saymakla bitmez. Kamunun, yani toplumun malı olan bu işletmeler AKP döneminde birer birer yok pahasına satıldı. Bir taraftan işletmeler dolar milyonerlerine peşkeş çekilirken diğer taraftan da insanlarımız işsiz bırakıldı. Temelleri cumhuriyet ile atılan ulusal ekonomi anlayışımız lime lime edildi. Üreten toplum anlayışından uzaklaşıldı. Yerine tüketen; tüketirken de borçlanan toplum anlayışı dayatıldı. Halkımız borçla karnını doyurur oldu. Tüm bu politikalar üzerine bir de yaşanan ekonomik kriz hanelere ateş düşürdü. Şimdi pazar fileleri boş, esnaf siftah yapamıyor. İşçi, çiftçi, memur, esnaf, emekli... kime sorsan borçlu, kime sorsan mutsuz, kime sorsan umutsuz.
Genç nüfusun üçte biri işsiz. Öğrenciler yurtsuz. Kira fiyatları yüksek. Aileler, çocuklarını okutmak için borçlanıyor. Güç bela mezun olan gençler de kurtuluşu yurt dışında arıyor.
Emekli maaşları asgari ücretin altında. Aileler geçinebilmek için büyüklerini yanına alıyor. Ucuz ekmek almak isteyen halk ekmek kuyrukları, emeklilerle doldu.
Tarım politikası çöktü. Bir tarafta şehirlerde insanlar uygun fiyata yiyecek bulamıyor diğer tarafta çiftçi hasadını kaldıramıyor. Çiftçinin, borçları yüzünden traktörüne el konuyor.
19 yıldır özelleştime ve talan ile ülkemizi yağmalayanlar diğer taraftan da istibdat politikaları ile sesimizi kısmaya çalışıyor.
Kadınlar özgür değil. Kadınların saçına, eteğine, gülmesine karışanlar İstanbul Sözleşmesin'den çekilmeyi savunuyor. Ama bırak sözleşmeyi 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u bile uygulamıyor. Tacizciler, tecavüzcüler doğru düzgün yargılanmıyor. Kadınlar sosyal hayattan alıkonulup eve hapsedilmeye çalışılıyor.
Özgür düşüncenin yayıldığı, bilimin yuvası olması gereken üniversiteler, hapishanelere; toplumun haber alma kaynakları olan medya organları ise tek kişinin kontrolündeki fotokopi makinelerine dönüştü.
Lozan Barış Antlaşması'nı ve Montrö Sözleşmesi'ni yani bağımsızlığımızı savunan emekli generaller suçlanıyor. Nato'ya ve emperyalizme göz kırpılıyor. Emperyalizme yaranmak, iktidarını korumak için komşu halkların bağımsızlığına ve bütünlüğüne göz dikiliyor.
Ne istibdat ne teslimiyet
Halkımız bir taraftan istibdat ile baş eğmeye zorlanırken bir taraftan da teslimiyetçi sarı muhalefet ile uyutulmaya çalışılıyor. CHP ve İYİ Partinin başını çektiği sarı muhalefet;
Krizin faturası yoksul halka kesilirken servet vergisini dile getirmiyor. Dolar milyonerlerinin refahı bozulmasın diye pazar filelerimizin boş kalmasına sessiz kalıyor,
İşsizliği çözmek, yatırım seferberliğini başlatabilmek adına planlı ekonomiden, kamu yatırımlarından bahsetmiyor,
Ulusal kurtuluş ve cumhuriyet devrimine düşman çevrelerden “helallik” istiyor,
“Biz Ömer’in yolundan gidiyoruz” diyerek toplumun bir kesimini kenara itiyor, dinsel öğelerle toplumu kutuplaştırıyor.
Bağımsızlığımızı savunan emekli generallere zevzek diyerek emperyalizme göz kırpıyor,
Emperyalizmin S-400 füze sistemi üzerinden yürüttüğü saldırıya karşı çözümü yine emperyalizmin aleti, NATO’da arıyor.
Toplumcu bir düzen için toplumcu ekonomi
Fakat hayatın diyalektiği işliyor. Umutsuzluğa, yılgınlığa yer yok. Türkiye halkı kendi gücü ile ayakta durabilir. Temelleri cumhuriyetle atılan ulusal ekonomi anlayışı ile bu cendereden çıkabiliriz. Halkın refahına öncelik veren planlı toplumcu ekonomi ile bu sorunların üstesinden gelebiliriz.
Türkiye Halkı, iktidar-sarı muhalefet kutuplarının dışında, bütün halkı kapsayan, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı ulusal birliği savunan bir hükümetle başarıya ulaşabilir.
Yaşasın Bağımsız Bütün Laik Demokratik Toplumcu Cumhuriyet!
Hiçbir baskı, hiçbir saldırı zorbaların yanına kâr kalmıyor. İşçiler emekçiler kadınlar gençler halklar insanlık başkaldırıyor.
Amerikan finans kapital oligarşisinin ve işbirlikçilerinin insanlığın ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel kazanımlarına yönelik büyük saldırısına karşı 2022’de daha iyi mücadele edeceğiz. Koskoca insanlığın gözü dönmüş küçücük bir dolar milyarderleri şebekesinin sömürü ve zorbalığı altında yok oluşa sürüklenmemesi için aklımızı bilincimizi koruyacağız. Aklın karamsarlığını iradenin iyimserliğiyle birleştireceğiz. Gerçekçiliği umutla harmanlayacağız.
İşçilerin emekçilerin kadınların gençlerin yurttaşların, bütün insanlığın örgütlü birliğini sağlamak için sabırla çalışmaya devam edeceğiz.
Emperyalizmin, kapitalizmin, sömürgeciliğin, despotizmin, gericiliğin, feodal ataerkinin bileşkesi olan Amerikan çağını sona erdireceğiz.
Vatan cumhuriyet emek, özgürlük eşitlik kardeşlik, ulusal ve sosyal kurtuluş, bağımsızlık devrim ve sosyalizm çağını insanlığın ortak iradesi yapacağız.
2022 yılı hepimize kutlu olsun.