24 Şubat 2023’te, Rusya’nın NATO’nun ve faşizmin kuşatmasını kırmak için direnmeye karar vermesiyle başlayan Ukrayna Savaşı bir yılını doldurdu. Rusya gibi büyük bir gücün Amerika’nın saldırgan politikalarına karşı silahlı güç kullanarak direnmeye karar vermesi dünya halklarının emperyalizme karşı mücadelesi açısından bir ileri sıçrama anlamı taşıyor. 1989-1991 karşıdevrimleriyle Sovyetler Birliğinin dağıtılmasıyla başlayan tek kutuplu dünya düzeninin yeniden çok kutuplu dünya düzenine dönmeye başladığının somut bir işareti olarak görülüyor.
Savaşın Sebepleri
Hatırlayalım, savaş Amerikan emperyalizminin Sovyetler Birliği dağılırken yaptığı anlaşmalara uymayarak NATO’yu Doğu Avrupa ülkelerini kapsayacak şekilde genişletme, Amerikan üslerini, nükleer füzelerini adım adım Rusya kapılarına dayama politikası nedeniyle başlamıştı. Emperyalizmin Rusya’yı yok etme hedefinden bir gün bile vazgeçmediği gerçeği ile yüzleşen Rusya halkı ilericilerin, yurtseverlerin ve komünistlerin öncülüğünde yürüttüğü mücadele ile 1991 karşıdevriminden sonra ortaya çıkan teslimiyetçi çizgiye karşı çıktı. Zaten teslimiyetçi çizgiye tepki olarak iktidara gelen Putin yönetimi de halkın iradesine uygun olarak adım adım emperyalizme karşı daha kararlı bir yolu benimsedi.
Almanya eski başbakanı Merkel ve NATO genel sekreteri Stoltenberg’in itiraf ettiği gibi aslında savaş 2014 yılında Ukrayna’yı NATO’ya alabilmek için yaptıkları faşist Maydan Darbesi ile başladı. Merkel, sorunun barışçı yollardan çözümünü sağlayan Minsk Anlaşmalarının Rusya’yı oyalamak için yapıldığını itiraf etti. Barış için kullanılması gereken bu değerli zamanı Ukrayna’yı Rusya’ya karşı savaşa girmeyi ikna etmek ve Ukrayna ordusunu kuvvetlendirmek için kullandıklarını söyledi. Stoltenberg de NATO üyesi ülkelerin askerî bütçelerini artırması gerektiği çağrısını yaparken Rusya ile NATO arasındaki savaşın fiilen 2014 yılından beri sürdüğünü, Ukrayna ordusuna sürekli silah ve uzman desteği verdiklerini, bu desteğin artarak sürmesi gerektiğini söyledi.
Taraflar ve durum
Amerika, NATO ve AB üyelerinin çoğunu Rusya karşısında emri altında birleştirebildi. Emperyalist bloktaki ülkelerin hepsini Rusya’ya karşı yaptırımlarda birleştirebildi. Ukrayna’daki faşist yönetimi Rusya’ya karşı savaşa sürmeyi başardı. Türkiye ve Macaristan gibi NATO üyesi ülkeleri yaptırımlara tam olarak katmayı başaramadılar. Özellikle Türkiye uyguladığı tarafsızlık politikası ile hem ulusal olarak kazançlı çıktı, hem de emperyalizme karşı direnen güçler için ekonomik ve siyasi kanallar yarattı. Rusya’ya karşı yaptırımlar yüzünden büyük bir ekonomik kayba uğrayan AB ülkelerinin, kendilerinin battığı Amerika’nın kazandığı bu sürece ne kadar ayak uydurabilecekleri meçhul. Avrupa işçi sınıfı ve yoksul halk şimdiden kitlesel gösterilere başlıyor.
Rusya, Latin Amerika Asya ve Afrika halklarının çoğunun olumlu tarafsızlığını sağlayabildi. Suriye, Kuzey Kore ve Belarus’un desteğini kazandı. Çin ile stratejik ortaklığını her geçen gün geliştiriyor. Doğu Ukrayna halkının desteği ile Amerikan emperyalizmine, faşistlere karşı savaşıyor. Kırım 2014 yılında Rusya’ya bağlanmıştı. 2022’de Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri de Rusya’ya bağlandı. Bunların dışında Azak Denizi kıyısındaki Güney Doğu Ukrayna’da yaşayan halk da faşizmden kurtarıldı. Ne var ki emperyalistlerden son model silah, uzman, istihbarat desteği alan Ukrayna ordusunun karşısında geri çekilmeler yaşadı. Bu geri çekilmelerin ardından savaşta dengeyi tekrar sağladı.
Hedefler ve olasılıklar
Rusya, Ukrayna’yı Nazilerden arındırmak, tarafsızlığını sağlamak, ulusal güvenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için Ukrayna savaşını uzun zamana yayılan yavaş adımlarla sürdürme kararlılığını gösteriyor. Uzun vadede Amerikan emperyalizminin nükleer silahlarını Avrupa’dan çekmesini sağlamak istiyor. Rusya gibi büyük bir gücün Amerikan emperyalizmine karşı, askerî güç kullanacak düzeyde karşı çıkması dünya halkları arasında emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesini büyütüyor. Dünya halklarının antiemperyalist mücadelesi daha istikrarlı, kalıcı bir dayanışmaya dönüşmeye, antiemperyalist blok hâlinde somutlanmaya başlıyor.
Amerika ise Ukrayna Savaşını Rusya’yı zayıflatmak, istikrarsızlaştırmak ve ardından Çin’in üzerine yürümek için bir aşama olarak kullanmaya çalışıyor. Ama bu yıpratma savaşı aynı zamanda Avrupalı müttefikleri başta olmak üzere emperyalist blokta da büyük sorunlara neden oluyor.
Rusya’nın emperyalist saldırıyla yüzleşmesi ülke içinde ulusal demokratik güçlerin, işbirlikçi sermayeye karşı etkisini artırıyor. Emperyalizmin saldırısına karşı varlığını korumak isteyen Rusya’nın, emperyalizmin beşinci kolu işbirlikçi sermaye ile hesaplaşması kaçınılmaz. Bu hesaplaşmanın Rusya işçi sınıfının, emekçi halkının iktidarıyla, sosyalizm ile taçlanması hem Rusya hem de dünya halkları açısından büyük olanaklar yaratacaktır.